İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

23 Haziran'a doğru

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir dünya vatandaşı olmasına karşın, çok uzun yıllar kendi ülkesinde yasaklı olan ve memleket hasretiyle yaban ellerde yaşamını yitiren büyük usta Nazım Hikmet, bir dünya kenti olan Bodrum’da muhteşem bir etkinlikte bir kez daha kanatlanıp, gönüllerimizde taht kurdu.
Çukurova’nın bereketli topraklarında yetişmiş iki değerli sanatçı, iki güzel insan; Nebil Özgentürk ve Arif Keskiner’in katkıları ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın kusursuz ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte önce Adanalı Araştırmacı-Yazar Nebil Özgentürk’ün özenle hazırladığı “Nazım’ın Kanatları” belgeseli gösterildi.
Sultanahmet Cezaevinde yolları kesişen Ramiz Demirkuşak’la Nazım Hikmet’in yıllar sonra bir mucizeyle buluşan yaşam öyküsünden yola çıkılarak hazırlanan belgesel, büyük beğeniyle izlenildiği gibi, belgeseli orada bulunan sanatçıları da katarak bir müzik ve şiir dinletisine dönüştüren usta belgeselci Nebil Özgentürk, Bodrumlulara unutulmaz bir akşam yaşattı.
Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu, Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın bu tür etkinliklere gösterdiği ilgi ve önemin ötesinde samimiyetle o anı yaşarcasına sahiplenmesi çok daha anlamlıydı.
Ne bir kibir, ne protokol kuralları, ne gereksiz şov, içinden geldiği gibi davranan bir belediye başkanı Bodrum için gerçekten bir şans.
Bodrum için hazırlanacak,12 aya yayılmış bir etkinlik programı; kentin sosyal ve ekonomik yapısını da değiştireceği gibi, Bodrum’u magazin sayfalarında kurtaracak, özlenen kültür-sanat kenti haline getirecektir.
Gani Müjde, Mustafa Alabora, Salih Kalyon gibi Bodrum’da yaşayan sanatçılar gibi Bodrum sevdalısı bir dolu yazar, sinemacı, tiyatro oyuncusu da o akşamın sihirli havasında Nazım soludular, Barış şarkıları söylediler.
İlhan Şeşen’in Memleket-Nazım Hikmet şarkısını birlikte söyleyen izleyiciler, gecenin sonunda “Ben bir ceviz ağacıyım, Gülhane Parkında” şarkısına da eşlik ettiler.
Hasret dolu, şiir ve müzik dolu bir gecede tüm izleyiciler bir kez daha Nazım Hikmet’le birlikte umut tazelediler, barış dolu günlere ulaşmanın yolunun sevgi, dostlukla birlikte sanattan geçtiğini duyumsadılar.
Tıpkı, bir sabah gün ağarırken, Boğaziçinde son bir kez bakıp İstanbula, geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkan Nazım’ın mahpus günlerinde seslendiği gibi.
“Yani içerde on yıl, on beş yıl
Daha da fazla hatta
Geçirilmez değil, Geçirilir
Kararmasın yeter ki,
Sol memenin altındaki cevahir”
Yarısı cezaevlerinde geçen yaşamı boyunca, inançlı ve direngen kişiliği, her koşulda haksızlığa direnen mücadeleci kimliğiyle Nobel Barış ödülüne sahip olmuş bir devrimci olarak Nazım Hikmetin çok yönlü özelliklerini ilk kez öğrendi birçok insan.
Demir kapılar ardında kendisi gibi

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...