Yalan ve ahlak!
Transfer döneminin başlamasıyla birlikte her gün onlarca haber gazeteleri ve internet portallarına ekleniyor. Birçok oyuncunun adı özellikle büyük takımlarla anılıyor. Ağustos sonuna kadar da anılmaya devam edecek.
Bugüne kadar spor olsun diğer alanlar olsun hiçbir haberimi bir delile dayandırmadan oluşturmadım.
Futbolda transfer konusu en çok çaba gösterdiğim ve gazeteme katkı olmasını istediğim başlıklardan bir tanesidir.
Trabzonspor'un izlediği bir oyuncu ile ilgili olarak bir haber yaptım geçtiğimiz günlerde.
Arjantinli futbolcunun transferi konusunda görüşmeler başlamıştı. Ben de menajerine ulaştım.
Uluslar arası haklarına sahip olan temsilcisi ile görüşüp kendisi hakkında sorular sordum. O da bana cevapları verdi.
Ardından Twitter'da 'Trabzonspor ile birlikte kariyerimde önemli bir dönem başlıyor. Bunun için heyecanlıyım. Luis Ibanez bana olumlu referanslar verdi' yazdım.
Görüşmelerin olumlu gittiği ve anlaşmanın çok yakın olduğuna işaret eden bir mesajdı bu.
Bu gönderinin öncesinde sürece dair aydınlatıcı bir bilgi de vermiştim: 'Gaston Campi'nin Trabzonspor'a transferi için şehri gördükten sonra karar vereceği yönünde mesajlar vardı. Oyuncu kararını yönetime kesin olarak bildirdi. Eğer kulübüyle anlaşma sağlanırsa yeni takımı Trabzonspor olacak. Trabzon'a imza için gelecek.'
Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun da yalanlamadığı transfer için beIN SPORTS dahi Trabzonspor'u istediğini söyledi. Bunu birkaç gün öncesinden yazmıştım hem de.
***
Dün bir mesaj... 'Burak ağabey, seni hedef göstermişler' yazıyor. Linki tıkladım. Açılan sayfada şahsım hakkında "yalan konuştuğu" ifadesi bulunuyor.
Gece gündüz transfer kovalayan, bilgi almaya çalışan benim için hem de.
Haberlerim daha önce pek çok kez ulusal medyada yer aldı, yerel basında konuşuldu.
Kimleri beğenmedi belki ama yalancı diyeni de ilk defa gördüm.
***
Aradım internet sitesinin sahibini.
'Kiminle görüşüyorum' dedikten sonra hararetli bir konuşma başladı.
Gazeteci olduğumuzdan bahsedip insanlara beni neden bu denli hedef gösterdiklerini sordum.
Ne anamız kaldı ne babamız.
Üzerine bir de tehdit.
Bizi dünkü çocuklardan zannettiler akıllarınca.
Yok öyle iftira atıp üzerine bir de yatmak.
***
Şurada zaten bir avuç insan kaldı yerel basına gerçekten gönül veren insan.
İstanbul'daki bir gazete için çalışırken bile Trabzonsporlu bir gazeteci olarak takımım için en iyi haberleri vermeye gayret ediyorum.
Sevmeyebilirsiniz, kötü bulabilirsiniz ama bir insana ulaşmak, olayın iç yüzünü sormak çok basit ve kısa bir süreç.
Ama bunu yapmıyorlar malesef.
Allah'ın elbet bir hesabı vardır. Yalanın, ahlak kaybının ve iftranın karşılığını elbet alırsınız. Hele kul hakkının.
