İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Köşesiz yazı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hadi hep beraber güzel bir köşe yazısına başlayalım.. Siyaseti yazmak olmaz. Çünkü herkes gergin. herkes tahammülsüz. herkes isyankar.     ülkenin yarısına bakarsak diğer yarısı vatan haini. Farklı kutuplardaki siyasi partiler omuz omuza el birliğiyle diğer birleşmiş partileri yenmek, hükümsüz kılmak için projeler üretiyor. Kimin neyi niye savunduğu bile tam bir kaos. Tam bir kavram kargaşası.
Terör desek…  Onlarca yıldır canımızı çok yaktı. Ona can vermekten, Onu konuşmaktan, bize yaşattığı kahpeliklerden. İçimizde yaşayan İrlandalılardan. Onursuz düşmanlıklardan çok yorulduk. çok konuştuk.
Suriyelileri konuşmaya kalksak sayfalar     yetmez. Onlardan taraf hüzün, gözyaşı yokluk gurbet, bölünmüşlük ve sitem. Bizden taraf baksak,     Düzensizlik, karmaşa biraz da sinir bozuculuk var…
Seçimleri yazmaya elim bile gitmez.  Bir     ülkenin 6 aydır seçim atmosferinden çıkamamış olmasını,  Seçimlerin 24 saat haber olmasını, Aynı ülke vatandaşı olan siyasilerin sürekli birbirlerinin açıklarını aramalarını, bin bir ıvır zıvırla,suçlamalarını milleti kutuplaştırmalarını anlayamıyorum Bununla beraber parti bayrakları. afiş-bildirileri, mitingleri, yemekleri, toplantıları görmekten duymaktan usandım. Bu     konuyu yazmamalıyız….
Bitmeyen hainler ve ihanet kabak tadında!!!     Nesini konuşalım
Ekonomik kaygılar ve çaresizlik ise hüzün dolu  tam bir trajedi. Bu konu da olmaz hepimizin derdini deşer oturur hep beraber hüngür hüngür ağlarız. Bu memlekette durumu iyi olan kaç düzgn kişi kaldı ki?  Bunu boşverelim…
Hukuk desek, Eğitim ve sağlık desek  darmadağan oluruz. İnancı güveni kalan, dili yanmamış o kadar az insan varki? 
Dahası bilenler suskun. Bilmeyenlerin çenesi     durmuyor. Kime ne anlatacaz ki?
Amaaaan boş verin yazıpta ne yapacaz.      Baksanıza ülkede koşe yazısı yazacak konu     bile bulamıyoruz. 
İyisimi size güzel bir fıkra anlatayım da     hep beraber neşemizi bulalım..
Padişah birgün seyyar satıcıların bağırmasından     sıkılır ve sarayın çevresinde satışları yasaklar. Fermanı duyan seyyar satıcılar köylerine döner.
İçlerinden birisi padişahın bu kararına öfke duyar ve ahaliyi köy meydanında toplar. Başlar konuşmaya "Ey ahali duyduk duymadık demeyin! Cömert padişahımız satın aldığı her ürüne bir kese altın vermekte!"
Konuşmayı duyan heyecana kapılır ve sarayın yolunu tutar. Zeytincinin küfesi hafif olduğu için sarayın kapısından koşa koşa ilk o içeri girer. Vargücüyle bağırmaya başlar: "Zeytinci geldi, zeytinci geldi!" O bağırır da padişah duymaz mı? Duyar! Padişah tahtından doğrulur, etrafındakilere seslenir: " Bre kimdir bu     destursuz benim fermanımı çiğner? Tutun getirin     huzuruma!"
Zeytinciyi yakalayıp padişahın huzuruna çıkarırlar. Kadı, padişaha sorar: "Yüce padişahımız buyruğunuz nedir?" Padişah bir zeytinciye bir de küfesine bakar, konuşur: " O zeytinleri alın tek tek g..ne sokun!"
Kapıkulları zeytinciyi bir çırpıda soyup yere yatırırlar. O sırada zeytinci kahkahalarla gülmeye başlar, padişah sinirlenir bağırır: "Bre kendini bilmez, hadsiz! Ne gülersin?"  Zeytinci yattığı yerden başını kaldırıp, cevaplar: "Ey yüce padişahım, arkamdan kavuncular karpuzcular geliyor da, onların haline gülerim!"
Peki sizce bizim bu suskun gülüşümüzün sebebi ne olabilir?
VESSELAM    

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...