İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kim yaşşasiin ulan şerefsiz…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

16 MART 1920`de Batılı işgal kuvvetleri İstanbul’u fiilen işgâl ederek Şehzadebaşı Karakolunda 6 Türk askerini Şehit edip, haberleşmelere el koymuş, hükümet dairelerine yerleşip her tarafı denetim altına almışlardı.
Bu alçakça işgâle fazlası ile müteessir olan “TOPHANE BİTİRİMLERİNDEN” aslen Trabzon- Sürmeneli olup kayıkçılık yapan “TAKA OSMAN” lâkaplı babayiğit bir delikanlı öfkeli bir şekilde, Galata Köprüsü üzerinden, boğaza demir atmış olan İngiliz savaş gemilerini seyredip, dişlerini gıcırdatarak günlerce volta atar.
Sabahının erken saatlerinde köprü üzerinde öfkeli adımlarla voltasını atarken; bozuk bir şive ile konuşan ve kahkaha atıp, pis pis sırıtan iki “Gayr-i Müslim” dikkatini çeker. Belli etmeden yaklaşarak kulak misafiri olur ve ne konuştuklarını anlamaya çalışır.
Adamlardan iri cüsselisi, İngiliz savaş gemilerine bakarak büyük bir zevkle “YAŞŞASİİN… YAŞŞASİİN…” derken, öteki cılız yapılı nankör ise arkadaşının sözlerini tekrarlar.
Bu iki nankör’e böylesi büyük bir zevki tattırtan şey, boğaza demirli İngiliz savaş gemileridir. “YAŞŞASİİN… YAŞŞASİİİN…” sözlerini işgal kuvvetleri için söylemektedirler.
Duydukları karşısında kanı beynine fırlayan ve öfkeyle anında pimi çekili patlamaya hazır bir el bombası haline dönüşen ‘’TAKA OSMAN’’ çok çevik bir hamle ile Nankör’lerin üzerlerine atılır.
İri cüsselisini yakasından kavradığı gibi yere yıkarak, “KİM YAŞŞASİİN ULAN ŞEREFSİZ …” diye sorar. Altta boylu boyunca yatan Nankör “O DAHA BELLİ DEĞİL EFENDİİİ…” der.
Belli değil cümlesi aslında direk olarak “Eğer Türk milleti uyanmassa,  aslında kimin yaşayacağı şimdiden bellidir”  anlamını taşımıyor mu?
Manav’da karpuz seçerken gösterdiğin hassasiyeti, kaderini ellerine teslim edecek olduğun insanları seçerken göstermediğin için; dün Galata Köprüsünden yükselen YAŞŞASİİİN, YAŞŞASİİİN seslerini bugün, Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da Adana’da ve her yerde duymaya mahkum olmuyor muyuz?
Devletimizi zor zurumlara sürükleyen, AB dayatmaları ve ABD tâlimatları ve sömürgeci devletlerin bitmez tükenmez istekleri varken Bizim bir çok yöneticimizin boş icraatları ve milleti aptal yerine koyan tutumlarıyla Bremen mızıkacılarının At, Eşek, İt, Katır ve Kediden oluşan orkestrası misâli, yüksek bir sesle     “YAŞASİİİN…YAŞŞASİİİN..” diye bağıran  hainlerden daha mı iyi  sanırsınız?
Merak etmeyin bununda çözümünü buldu siyasetçilerimiz. Anıtkabir’e çıkıp, mozoleye çelenk bıraktıktan sonra oradaki deftere, “Atam şöyle, Atam böyle” diye bir şeyler yazar iki şöyledir böyledir lafı eder. Millete vay be neler de yapıyormuş dedirtip rahatlatır.
Sonrası mı?…. Ne olabilir ki sonrasında. Biz millet olarak uyanmadığımız sürece herşey  “AYNI TAS, AYNI HAMAM”
VESSELAM

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...