İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İnsanlar ve değerini bilmediğimiz ağaçlar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Camlarının önünü kapatmasın diye budama bahanesiyle top akasya ağaçlarını kurşun kaleme benzeten insanlardan bahsederken içim yanıyor. Bir dostumun adıma imzaladığı kitaptan da alıntılarla insanlık ve ağaçlar konusunu dünyanın oluşumundan başlayarak şöyle bir analım.. 
Akıllı uydu COBE'nin uzay bulguları ile desteklediği bu konuda günümüzün dahisi kabul edilen Cambridge Üniversitesi fizik bilgini Stephan Hawkin canlıların oluşumunu bitkilerin ve ağaçların, insanlardan 350-400 milyon yıl önce var olduğunu fosil araştırmalarından yola çıkarak bildirmişti. 
Bütün arkeolojik, antropolojik ve biyolojik verilere göre, ilk insanın ortaya çıkışı, bitkilere göre çok daha sonra olduğu ispatlanmıştır. Elma ağacı vardı ki Havva, Adem'e yedirdi. Diğer taraftan ağaçların ömürleri, insanlarla kıyaslanamayacak kadar uzundur. Örneğin, dragon ömrü 6000, baobap 5000, sekuya 4000, servi ve porsuk 3000, sedir ve ardıç 2000, ladin 1200, meşe, ıhlamur, köknar 1000, kayın 900, melez 600, gül 400, zeytin 350, elma, armut 300, akkayın 250, gürgen 150, huş 120 yıl yaşamaktadır. Halbuki, ortalama insan ömrü en çok 70-100'e kadar çıkmaktadır. Bu nedenle ortalama ömürlü bir ağaç bile, birkaç kuşak insanın yaşamına tanıklık etmektedir. Daha doğru bir deyimle bitki-hayvan-insanüçgeni doğada ve yaşamlarında birbirlerini tamamlamışlardır. Tarih boyunca, insanlarla ağaçlar arasındaki yakın ilişki nedeniyle, genel olarak, bazı özel ağaçların kutsallığına inanan hatta tapan toplumlar ortaya çıkmıştır. 
Çağımızda da tüm dinler ve inançlarda ağaç sembolizmasının izleri vardır. Günümüzde bile, ağaçları kutsal saymak, adak adamak, bez çaput bağlamak, ağaç bayramları düzenlemek, hıdrellez kutlamaları, bağ bozumları, hasat şölenleri, evlere bereket getirsin diye başak demeti asma, çağdaş kültürlere ve inançlara aktarılan yansımalardır. Acaba tüm dinler ve inançlarda var olan ağaç, ağaç kıyımının azalmasına yetmemiş mi ki? Bütün dünyada orman kıyımı korkunç boyutlardadır. Daha 50 yıl önce yer yüzünün %15'ini kaplayan tropikal ormanlardan bu gün geriye %7'si kalmıştır. Kıyım ve kayıplar öylesine tüyler ürpertici mertebeye ulaşmıştır ki, dünyamızın akciğerleri olan ormanların, bir dakikada 16 futbol     sahası (8 hektar) kadar bölümü yok         olmaktadır.
Bu köşe yazısını eğer okuyorsanız; başlayıp bitirdiğinizde yüz ölçümü 50 hektar olan Yıldız Parkının 20 katından daha büyük (yaklaşık 1000 hektar) orman dünyadan silinmiş olacak. İNSANIN İNANASI GELMİYOR, AMA NE YAZIK Kİ GERÇEK. Konuyu ilginç buldunuzsa haftaya yeryüzündeki dinler ve ağaçlar konusuna devam edeceğiz. Ve bir problem çıkmazsa Pazar günü Büyükçekmece Çevre Koruma Ve Güzelleştirme Derneği ile KAZ DAĞLARI'NDA olacağım. Sağlıklı kalmanız dileklerimle. 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...