İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dünü unutmadık yarın ise aklımızda

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Toplum olarak nereden geldiğimizi, kim olduğumuzu unutmak yaptığımız en büyük hatalardan biri. Oysa geçmişte yaşadığımız zorluklar bizi biz yapan değer yargılarını meydana getirir. Geçmişinden ders almayan insanların önce kendine sonra topluma fayda sağlaması mümkün olamaz. Biz her zaman bu bakış açısıyla bugünü ve yarını inşa ettik etmeye de devam edeceğiz.
Birçoğumuz çocukluğumuzda zor günler geçirmiş, geçim sıkıntısı yaşamış olabiliriz. Kendimden örnek vermem gerekirse ben kendi halinde bir ailenin ilk erkek çocuğu idim. Babam bir pantolon veya ayakkabı aldığında hemen sabah olsun da giyebilelim diye erkenden yatardık.Alınan ayakkabılar zile tepe idi ama benim için yeni kokan yepyeni ayakkabılardı. 1993 yıllarında Bağcılar ilçesinde tekstil atölyesinde çıraklık yapıyordum. Adıyaman'dan yeni gelmiştim, mavi lastik bir terliğim vardı. Mevsim sonbahardı, kış kara yüzünü gösteriyordu. Ama benim bir çifti ayakkabı alacak param yoktu! Çünkü kendi halinde bir aileydik, solu kopmuş terliğimi bez parçası ve koli bandı ile sardım. Ama sonuç olarak zor ve çetin günlerdi çünkü İstanbul’da hayat şartları acımasızdı.Yine aynı dönem de hiç unutmam amcam bana ''tekstil makinelerinden öğrenmesi zor olan kazancı yüksek olan Reşme'nin bir iğnesi annen, bir iğnesi baban ona göre mesleğini kap derdi. Amcamın bu cümlesi bu günün penceresinden baktığımda paha biçilemez bir nasihattır. Günler ayları aylar yılları kovaladı ve 21. yüzyıla geldik. Velhasıl ''Sevgi Sınır Tanımaz!'' dememizin temel sebebi geçmişimizdir. Ayakkabı alamamanın bir pantolon alamamanın ne demek olduğunu tarih yüreğimizin en derin yerine yazdı!Yıl 2018 Ramazan Bayramıydı. Güzel memleketim Adıyaman’a ''Sevgi Sınır Tanımaz'' deyip bayramlaşmak ve hediyeleşmek için rotamızı Adıyaman’a çevirdik. Hem özel hem yetim çocuklarla bayram havasında geçecek olan hediye programımızın heyecanı hepimizi sarmıştı. Binlerce yetim, öksüz ve engelli çocuklarımıza hediyelerimizi takdim ettim. Program çıkışı 60-70 yaşlarda bir teyze geldi. Gözleri buğulu idi, ağlamıştı. Usulca sokuldu yanıma.''Oğul benim hem yetim hem öksüzümü sevindirdin, Allah da seni sevindirsin.'' dedi! Dedi ama benim yüreğimi öyle dağladı ki aradan bir yıl geçmesine rağmen hala unutamadım.O gün bizim için hem hüzünlü hem sevinçli geçmişti, yüzlerce küçük yürek sevindirip yüzlerce kalbe dokunmuştuk.Yüce Allah bu sene yüzleri binlere çevirdi ve bizleri yalnız bırakmayan onlarca hayırseverin desteğiyle 6 Aralık Adıyaman Kahta, 7 Aralık’ta Malatya Darende’de binlerce engelli yetim kardeşimizin yanlarında olduk, hediyeleştik. Binlerce annemizin hayır duasını aldık. Allah bizlere güç kuvvet verdiği sürece ülkemizin dört bir yanına seferler düzenleyip gittiğimiz her il ve ilçede sevgi tohumları ekip gönül köprüleri kurmaya devam edeceğiz. Sevelim sevilelim. Paylaşalım, yalnızca kendimizi değil herkesi düşünelim. Ancak bu sayede bizi biz yapan değerlerimizle huzur içinde yaşayabiliriz. Unutmayalım ki; 
Bugünlere ışık tutmazsak yarınlar aydınlanamaz!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...