İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İnsan olmak

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Çoğumuzun pek aklına gelmese bile insan toplumu yeryüzünün doğal sistemleri içinde önemli bir yer alır. İki ya da üç     milyon yıllık insan tarihinin büyük bir kısmında dünyamızı şekillendiren çok sayıda insan ve insan faaliyetlerinin gücü, infilak etmiş ve bilfiil gezegen ölçeğinde derin sorunları yaratan değişikliklerin sebebi olmuştur. Bu artık alışılmış eğilimler, ısınan atmosfer ve okyanuslar, canlı türlerin soylarının hızla tükenmesi ve benzerleri, insan refahını ve belki de insanın yaşama gücünü tehdit ediyor. İşin ironisi, tüm bunların doğal olarak yapılan insan faaliyetlerinin sonucu olmasıdır. 
Son yıllarda paraya tapan insan tipleri türedi insan gibi insanın varlığını özledim. 80 varan yaşamım boyunca Atatürk, İnönü, Ecevit'ten bu yana halka hizmet yapacağım diye seçilen zengin olmamış bakan, baş bakan, cumhurbaşkanı pek görmedim. Bırakın gelecek kuşakları bu gün yaşayanları bile oksijensiz, susuz, gıdasız bırakacağını bile bile ülkemizin ormanını, suyunu, doğal güzelliklerini, tarım alanlarını ranta dönüştürmek için çalışılıyor. Bir ağaç için Atatürk'ün "yürüyen ev" olayını hatırlayın. Bir güzel örnek te Edirne, Enez'de Büyükçekmece Koyu büyüklüğünde bir ağaçsız alanı, Şişli Etfal Hastanesi çalışanları ile Orman Bakanlığından kiralayıp ceviz ormanı yaratıp her bir ağaç bir gün bir altın verecek Etfal Hastanesi doktorları oradan gelecek parayla yurt dışında kariyer yapacaklar deyip kendi cebinden her hafta sonu ormana ziyarete giden Şişli Etfal Hastanesi Baş Hekimi, çok sevdiğim Prof. Dr. Lütfü Baş'ı sevgiyle anıyorum. 20 Ocak bugün bir değerli insan Hayrettin Karaca'yı kaybettiğimizi öğrendim.Yazımı Hamza Kara Beyin yıllar önce gönderdiği bir insan örneği ile bitireyim.
Yıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının     odasının kapısı çalındı. İçeriden kararlı ve tok bir ses " girin" diye seslendi. Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak " Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını gösterdi. Liseden mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş. Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular. Tombul yanaklı çocuk söz aldı, Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. 
Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra " Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yalnız bırak" dedi. Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. Bak evladım, ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin. Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. "Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor. Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para dolu olan mendili arkadaşına verip, "al bunları Gazi. 
Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık" dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı arkadaşına uzattı. Oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu Milli Eğitim Bakanımızı Sayın Hasan Ali Yücel Bey'i saygıyla anıyorum. Oğlu Can büyük edebiyatçı Can Yücel'dir. Onun lise arkadaşı Gazi ise dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof.Dr. Gazi Yaşargil'dir. Güzellikler Paylaşıldıkça güzeldir. Bu gerçek olayı da böyle insanların çoğalması dileğimle yazdım. Sizde eski ve yeni devlet adamlarımızı mukayese edin, ülkemizin nereye doğru gittiğini düşünün. Sağlıklı kalmanız dileklerimle. 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...