İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Aynı gemide miyiz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bütün dünya bir olmuş insan oğlunun kendi elleriyle ürettiği ve bütün insanlığın geleceğini korkuyla bile olsa değiştiren ölüm meleği ile mücadele ediyor.

Peki bu mücadelede zaferi hak ediyormuyuz işte tam da orası muamma..

Yazıyı yazdığım gün itibari ile bütün dünya genelinde vaka sayısı yaklaşık 500.000 ölenlerin sayısı ise 20.000 dolaylarında ..

Korkunç rakamlar bunlar.

İşin en kötü tarafı bu corona denilen illet zengin fakir, fakir ünlü, ünsüz dinlemiyor. Bakanmış, kralmış, zenginmiş, şöhretliymiş herkesi ayırmadan kapıp süründürüyor zayıf olanı ise acımasız bir şekilde öldürüyor..

Oysa nede alışmıştık hep garip ve yoksulların açlıktan ölümü hak ettiği, tedavi masraflarını karşılayamayanların yaşam hakkı olmadığı, insanlığın ve insanca yaşamın parayla ölçüldüğü düzene..

Öyle bir düzen ki, insani duygu, düşünce, davranış ve adaletle alakası yok…

Biz yapmasakta bilmemezliğe, duymamazlığa verip gül gibi yaşayıp gidiyorduk..

Amerika ve Avrupa obeziteyle mücadele ederken afrika’da hergün 25.000 kişinin açlıktan ölmesine kaçımız duyarlı olduk?

Ortadoğuda insanlar, ülkelerinin çıkarları için biribirini boğazlarken en çok ödürenin kahramanlık destanlarını! ve zafer çığlıklarını hepimiz dinlemedik mi?

Dünya sadece insanlar için yaratılmış düşüncesi ile hayvanların ağaçların yaşam haklarını soylarını tüketircesine ellerinden almadık mı?

Kanı bitli, doymak bilmeyen medenilerin!! Geri kalmış ülke insanlarının yaşam hakları dahil olmak üzere her şeylerinin sömürülmesine seyirci kalanlar bizler değimliyiz?

Dini duygaları bile menfaatlerimiz uğruna dejenere edenle, yok sayanlar bizler değimliyiz?

İnsanoğluna gönderdiği kitaplarının ilk kelimelerinde Öldürmeyeceksin, Sev, Oku diye emreden Allah’ın bu emirlerine çok mu bağlıyız sanıyorsunuz?

İnsanlığın bu zor günlerinde bile ihtiyaç maddelerini daha çok paraya satmak için hayatları hiçe sayanların sizce kimler olabilir?

Yaşama ve medenileşme gayretlerini, birbirini ve bu yetmez gibi yaratılmış her şeyi , herkesi sömürmek, yok etmek üzerine kurmuş insanların ölüm kendilerine yaklaşınca “Biz hepimiz aynı gemideyiz” diye nara atıp insanlaşmaları bana traji komik geliyor. Çünkü gemi onların…

Doların yeşilini, doğanın yeşilinden üstün tutan, günde 25.000 kişi açlıktan serpme kahvaltıların %70’ini çöpe atan, önüne gelen her canlıyı acımadan canlı yada ölü soslayarak mideye indiren biz insanların korku belasına Allah’a, bilime ve adalete sığınmış olmamıza ne dersiniz?

Merak etmeyin bu illetten ölenler asla açlıktan, yoksulluktan ve kana susamış devletlerin öldürdüklerinden daha fazla can alamadan bitecek.

Sonra mı?

Sonra ölüm ve yokluk sade ve yoksul insanların olacak,,

Gerisi bize masallar anlatacak olan Lefonten’lerin ve onlara inananların sorunu..

Eskilerin “laftan anlamayanın hakkı kötektir” sözünü şimdi daha iyi anlayabiliyorum.

Veselam…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...