İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kanal İstanbul’u durdurmak mı istiyorsunuz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Çok basit..!

Öncelikle 25 yıldır aynı siyasi zihniyet ile yönetilen İstanbul’un Kadir Topbaş dönemine kadar olan süreçteki bütün yolsuzluk, soygun ve talanın araştırılması için ısrarlı bir şekilde Savcılığa sürekli suç duyurusunda bulunulması gerekir.


 

Yani; Akbilden tutunda, Cemaat ve Vakıflara aktarılan paralara, yandaşlardan kiralanan binlerce araç ve yine o araçların eşe dosta tahsis edilmesine, işe gitmeden maaş alan bankamatik memurlarına kadar...


 

Ve bütün bunlar “hukuki” yönden ispat edilemediği sürece o aynı toplum “Kanal İstanbul Projesi” ile ilgili yapılan itirazlara diğerlerinde olduğu gibi yine “Muhalefet Akp’yi kıskanıyor ve sırf bu yüzden projeyi baltamaya çalışıyor” mantığı ile yaklaşacaktı.


 

Oysa ki 75 milyar türk lirası harcanarak yapılacak olan bu suni boğazın yıllık getirisi 5 milyar lira olarak öngörülürken o aynı 75 milyar türk lirası ile sanayi devrimi yapılarak hem işsizliği hemde çökmeye yüz tutan ekonomiye katkı sağlanabilirdi.


 

Yani 80 milyonun hakkı olan parayı Kanal İstanbul’a gömmek yerine istihdam yaratılarak hem geleceğe güvenle bakamayan gençlerimize hem 4 milyon işsizimize hemde açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan 16,5 milyon insanımıza umut kapısı aralayabilirdik.

Burada bütün iş 31 Mart seçimlerini 14 bin oy fark ile kazandığı halde seçimi iptal edenlere 24 Haziran seçimlerinde 800 bin fark atarak hem Sayın Binali Yıldırım’ı hemde Partili Cumhurbaşkanını ikinci defa ezici bir üstünlükle mağlup eden Sayın Ekrem İmamoğlu’na düşmekteydi. Çünkü Türkiye’de yaşayan toplumun yüzde 30 a yakını kanal istanbul projesinin ne anlam ifade ettiğine değil tarafı olduğu siyasi parti liderinin savunduğu yanlışı doğruya çevirmenin mücadelesi içindeydi.

Yani reis saplantısı olan topluma “ya kanal ya İstanbul” afişleriyle ne demek istenildiği asla anlatılamazdı.

Ki ben Kanal İstanbul’un yapılacağına ihtimal dahi vermiyorum. Lakin siz yinede “Kanal İstanbul” u referanduma götürülmesi için çaba gösterin Sayın Ekrem İmamoğlu...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...