İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AKP Cumhuriyete; CHP de Atatürk’e gözü dikmiş!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

(13 Ocak 2018 yılında CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Canan Kaftancıoğlu’nu da konu aldığım 18.Ocak.2018 tarihli gazetede yayımlanan makalem.)

2002 ve 20.. sanki birilerinin sonsuza dek iktidarda kalması için çaba sarf ediliyor gibiydi. Oysa ki “Ekonomik kriz, işsizlik, mazottan alınan yüzde 60 a yakın vergi.

Elektrik faturasında ki neredeyse tüketim bedeli kadar alınan dağıtım bedeli, sınır komşularımızla yaşadığımız sorunlar.

Adaların verilmesi. Savaşın eşiğine sürüklen bir Türkiye ve Heyt huyt...”

Kısacası muhalefet yapmak için bir sürü neden vardı! Ama muhalefet yoktu!

Hani hep deriz ya...

Eğer sağlam bir muhalefet olsa AKP’nin bu ülkede alacağı oy yüzde 20’yi geçmez diye.

Aynen geçmezdi de.

Peki hiç mi muhalefet yoktu.?

Elbette vardı. Ama o muhalefeti yapan siyaset değil. Basındı!

Ki siyasal iktidara muhalif olup yargılanan ya da cezaevine tıkılanlara bakıldığıda siyasetçileri değil gazetecileri görmek daha bi mümkündü.

Çünkü gerçekleri siyasetçiler değil gazeteciler haykırıyordu bu ülkede.

Daha da açığı... Kendi çıkarlarını bir kenara itip memleket meselesi için Gayrettepe'yi mesken tutan, savcının huzuruna çıkmaktan korkmayan. Hakim karşısında kendi savunmasını yapanlardık biz.

Korkmadık. Susmaya da hiç niyetimiz yoktu.!

Tehlike vardı çünkü...

Cemaatçilere teslim edilen bir Türkiye idi söz konusu olan.

Devamında uyarılarımızın gerçeğe dönüştüğü ve yaşanan 15 Temmuz darbesi.

Sadece AKP değildi elbet.

CHP’si, MHP’si ve İYİ Partisi yani kimin ne yanlışı varsa onu yazmaktı ilkemiz.

Yazdıkta...

Mesela; Atatürk’ün emaneti olan CHP’ye Y-CHP dediler susmadık.

Bende Dersimli Kemal’im diyene haddini bil demekten geri kalmadık.

PKK’nın gönüllü avukatlığını yapan, yetmedi Atatürk’e beton Kemal diyen adamların CHP monte edilmesinin asıl amacının CHP’den Atatürkçülüğü silmek olduğunu söyledik onlar inadına her ikisinide CHP Genel Başkan Yardımcılığı ile ödüllendirdi.

Yetmedi CHP’nin Atatürkçü çizgiden çıkarıldığını ve partiye sahte Atatürkçüler monte edildiğini söyledik onlar bize bölücü dedi.

Şimdi mi?

Şimdi CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Canan hanım vardı sırada...

O da diğerleri gibiydi aslında.

Sahteydi yani! CHP’liliği de sahteydi Atatürkçülüğü de.

Mesela ona göre “CHP’yi eski BDP yeni HDP ile aynı yola girdi diye eleştirenler gerzek..” ti... Ve yine o aynı hanımefendi “Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını doğru bulmuyordu. Çünkü militer bir dil olmasından öte, birey olmanın ötesine geçen bir ifade.” imiş.

Vay be... İşte gerçek CHP’lilik ve gerçek Atatürkçülük buydu. Yani sorun Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Bekaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nda değil de bizdeydi sanki.

Umarım yanılan ben olurum ve söylediklerimden utanırım.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...