İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Öğretmenim

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Mesleklerin en kutsalı nedir deseler tartışmasız ki herkesin aklına ilk öğretmenlik gelir. Çünkü bir çocuğun en güzel çağlarında annesi ve babasından sonra gördüğü yegâne kişidir öğretmeni. Bundan sebeptir ki mutlaka öğretmeniyle bir anı birikintileri olur insanın aklında. Bu sefer benim size tanıştırmak istediğim kendi öğretmenim olmasa da başarılarıyla adını tarihe yazdıran ve bulunduğu bölgenin kaderini değiştiren öğretmenlerden biri. Adı Melahat Aydın. Namı diğer Müdür Bey Hanım.

Melahat öğretmen çalıştığı yıllarda öğretmenlik ve müdürlük görevlerinde bulunmuş.  Görev yeri olan Muş’ta bayan bir müdüre alışık olmayan halk kendisine Müdür Bey Hanım demeyi tercih etmiş.

Melahat Aydın, 28 yıllık öğretmenlik hayatında yüzlerce çocuğun hayatına dokunmuş biri. Özellikle görev yeri olan Muş’taki 130 kız çocuğunun okula devam etmesini sağlamış. Tabi bu sayı yıllar içinde katlanmış. Yıllar evvel anılarını paylaştığı bir yazı beni öyle etkiledi ki…

Şöyle diyordu: “ Tüm çocukların okuması gerektiğini düşünüyorum. Burada yaşam şartları zor gerçekten. Kapı kapı gezip aileleri ikna etmeye çalışıyoruz. Bazen araçla bazen yürüyerek bazen ise at sırtında. Babalardan ziyade anneler göndermek istemiyor kızları okula. Çünkü onların ev işlerindeki en büyük destekçisi bu çocuklar. Hatta şöyle ilginç bir anım bile olmuştu. Kızımı okula gönderirim ama bana çamaşır makinası alın diyen bir anneyle bile karşılaşmıştım.”

Böyle öğretmenler var oldukça biliyoruz ki bizim halk olarak sırtımız yere gelmez. Çocuklar üşümesin diye sobasını yakan, engelli öğrencisini sırtında taşıyan, maaşının yarısını köydeki çocuklara harcayan nice yüce kalpli öğretmenler geçti bu coğrafyadan. Her biri mert her biri yiğit… Onların yetiştirdiği öğrenciler bir cevher misali parladılar hayat boyu.

İşte bu sebeptendir ki hep dediğim gibi iyi ve ahlaklı bir öğretmen olmak çok önemli. Çünkü öğretmenlik sabah gidip öğlen geldiğin, Cumartesi, Pazar, Sömestr ve yazın tatil yaptığın bir meslek değildir. Öğretmenlik anne olmaktır. Baba olmaktır. Abi olmaktır. Kısacası insan olmaktır.”

İnsanlığı yücelten, ülkesini seven ve işini sevgiyle yapan tüm öğretmenlere saygılarımı sunuyorum. Bu vesile ile tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarım.

Kalın Selametle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...