İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Beklenen Covid-19 yazısı dizisi 3

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir önceki yazılarımda bir çok bakış açısıyla covid-19’u ele almıştım.
Fakat ben yazıma başlamadan önce bazı akademisyenleri şiddetle kınıyorum.
Neden derseniz yanıtı çok basit. Okuyan araştıran ve kendine has bir fikri olan herkes gibi bende bu virüsün laboratuvarda ortaya çıktığını savunuyorum. Hiçbir akademisyen de çıkıp demiyor ki evet bu böyledir. Hepsinin dili lal olmuş. Konuşanlar da sadece gribal bir enfeksiyon olduğu savunuyor.
Dünyanın geleceğine dijitalizmi enjekte ediyorlar, islam alemini bölüp dine olan güveni bitirmeye çalışıyorlar.

Sanıyor musunuz ki bir aşı olacağız ve her şey güllük gülistanlık olacak.
Onların ezelden beri yegane amacı kendine biat eden yeni bir nesil yaratmak. Bütün bu korku dağlarını oluşturmalarının sebebi de işte tam olarak bu. Biyolojik deneyler sonucunda nasıl bir topluluk yaratacaklar bilinmez.

Dijital insanlar yolda emin olun. Anne karnındaki bir bebeğin tüm özelliklerini bile belirleyecekler. Olur mu öyle şey dediğinizi duyar gibiyim ama sipariş bebekler yolda göreceksiniz.

Ulusüstü güçler dediğimiz yapılar Amerikanın yeni Başkanı Biden’ı niye destekledi sanıyorsunuz. Biden malum yapınım en tehlikeli uçağıdır. Trump kazansa belki dijital dünya düzeni 40-50 yıl daha uzardı fakat Biden’ın gelişi ile birlikte bu süreci çok hızlı devam edecek. Ayrıca Biden’ın bir sapkın İslam ve Türk düşmanı olduğunu da belirtmek isterim.

İlk emri "oku" olan bir dinimiz var. Ama biz okumuyoruz işte savaşı burada kazanamıyoruz.

Okumadan güçlü olamayacağız güçlü bilgili ve donanımlı olmak için okuyunuz.

Ortada bir virüs var “evet”.
Neden bu virüsü üretirler arka planda neler dönüyor aynanın arkasına bakmak lazım virüsten kimler neler elde ediyor bunları sorgulamak lazım.
Kim kazanıyor?

Bilmeyen kalmadı diye düşünüyorum yediğimizi, içtiğimizi kontrol altına aldılar, genlerimizi yeniden dizayn ediyorlar. Yeni dijital dünya düzeni için büyük çabalar harcıyorlar önce hasta edip sonra ilaç satıyorlar.
Otizm neden başını alıp gitti otizm bir engel veya yetersizlik grubu değil,
Otizm bir beslenme hastalığıdır.
Tek bir cümle ile dile getirmek gerekirse otizmli çocuklar gazlı, glutenli yada şekerli içecekler tükettiklerinde neden hırçınlaşıyorlar?
Hangi aile tersini iddia edebilir.

İşte tüm bu sıkıntıları çözecek tek bir şey var o da okumak. Çünkü cehalet gitmediği sürece hiç kimsenin hiç kimseye faydası olmadı olmayacak.
Kalın selametle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...