İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yeni dünya kuruluyor aşıda ‘seferberlik’ şart

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

DEVAMLI anlatmaya çalışıyorum... Çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz... Yaklaşık bir yıldır dünyayı kasıp kavuran SARS-Cov-2 virüsü çıplak gözle gözükmüyor, ama yol açtığı dehşet ortada... ‘İkinci dalga’ dünyayı daha sert vuruyor... Yaklaşık 77 milyon kişiye bulaştı bu virüs dünyada... 1,7 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti... Türkiye’de Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca her akşam açıklıyor rakamları... Yaşadığım Almanya’da da durum pek farklı değil... Yaşlı nüfus dolayısıyla ölüm oranı da yüksek... Ölenlerin sayısı 26 bini çoktan aştı... Yoğun bakımda da beş bine yakın insan var...
* * * *

Şimdi de SARS-Cov-2 adı verilen virüsün mutasyona uğramasından bahsediliyor... Gerçi virüsün sürekli mutasyona uğradığı söyleniyor bilim insanlarınca... ABD’nin Seattle kentinde SANA Biotechnology firmasında yıllardır virüslerle çalışan virolog Semih Tareen ‘Bu virüsün yüzlerce mutasyonu var. Bu çok normal. Hepsini Nextstrain.org gibi sitelerde görebilirsiniz’ diyor... Ama bu kez İngiltere’de veya Güney Afrika’da görülen biraz farklı galiba... Virolog Tareen ‘Evet bu virüsün B.1.1.7 soy kümesini yakından takip etmek gerekiyor’ diye ekliyor... Mutasyona uğrayan virüsün Londra ve güneydoğu İngiltere’de hızla yayıldığı söyleniyor... Cuma günü itibariyle Danimarka ve Almanya’da da tespit edildi... Ama hastalığın daha ağır seyrine veya daha ölümcül olduğuna dair bir bilgi yok henüz...
* * * *

Olaylar böylesine hızlı ve etkili akarken, Türkiye’deki kısır tartışmalar bir türlü bitmiyor... Varsa yoksa ‘Açıklanan sayılar yanlış’ iddiası, sayıları toplayıp, çıkarıp, bölüp bir yerlere varmaya çalışanlara şu an şaşırmamak elde değil... Türkiye’ye  bu tartışmalarla zaman harcattıranlar dışarda yeni bir dünyanın kurulduğunun farkında değil mi... Sokaktaki insanların da kafası karşıyor... Aşıya sahip olan ülkeler kurulmakta olan yeni dünyada bir adım önde olacak... Bu açık ve net...  Harıl harıl çalışıyor herkes... Artık aylar, günler değil saatler sayılıyor... Dikkat ettiniz mi... Avrupa İlaç Ajansı aşı adayı için tavsiye kararı verdikten AB Komisyonu bir gün bile beklemedi onay için... Saatler içinde onayını açıkladı.... Bu alanda güçbirliği ve seferberlik şart... Bu dehşeti bir an önce atlattıktan sonra sayılar doğru mu değil mi veya toplayıp çıkarmak için bol bol vakit olacak nasılsa...
* * * *

Türkiye niye aşıyı geliştiremedi... Niye gecikti... Enzim mi, antikor mu, deney için transgenik fare mi, alet, laboratuar mı yok veya yetersiz...  ‘Anabilim dalı’, ‘Aşı Araştırmaları’ gibi ünvanlar ne işe yarıyor... Televizyonda arkaya yaslanıp ‘Bizim Uğur’un aşısı’ diyen öğretim üyesi... Veya ‘Çin aşısı’ diye aşağılar bir tarz ifade kullandığının farkında olmayan öğretim üyesi... Uzmanlık alanı kardiyoloji olmasına rağmen kanal kanal gezip aşı için ahkam kesen, yapılanları da eleştiren öğretim üyesi... Sürekli başka ülkelerden referans gösterip bir tane bile yerli araştırmadan bahsetmeyenler... Sormak gerek... ‘inaktif aşı’ üretimi yıllardır biliniyor... RNA teknolojisi ise 90’lardan beri biliniyor...
* * * *

Prof. Dr. Şahin ve Özlem Türeci’yi dünya tanıdı. Dr. Metin Çolpan’ı tanıyan var mı bilmiyorum... O da altı yaşında Almanya’ya gelmiş ailesiyle... 64 yaşındaki Dr. Metin Çolpan, QIAGEN isimli dünya çapında bir biyoteknoloji şirketinin kurucu ortağı... 1985'te kurmuş... Şirketi New York ve Frankfurt Borsaları’na kote... Şirketin faaliyeti kolay anlatılacak gibi değil... Devler liginde... Serveti de hatırı sayılır diyelim... Örnek gerekirse çok... Her ikisi de yıllardır biyoteknoloji alanında araştırıyor...
* * * *

Ülkeler sorunlarından dolayı değil sorunlarına çözüm üretemedikleri zaman zor duruma düşmüştür... Tarih hep böyle akmıştır... Yaklaşık beş yıl önce İsviçre’de CERN’i gezdim... Dönemin CERN Direktörü Prof. Rolf-Dieter Heuer ile aynı üniversitedeydik Almanya’da... Hatta o bizim komşu köydendi... Aramıştım. Beni davet etmişti... Gezdiğimde gördüğüm, atomun da ötesine taşan meraktı. Parçacık fiziğini en uç noktalara taşıyorlardı... Neyi arıyorlardı... Fiziğe dair merak edilen her bilinmeyeni… Bulacaklar mıydı... Belki… Ama kesin olan şudur ki bulanlar, daima arayanlar olmuştur... Sadece laf üretenler değil...  Türkiye’de SARS-Cov-2 virüsüne karşı aşıyı da ancak arayanlar bulacak ama seferberlik, güvenlikten taviz vermeden hızlı hareket edilmesi de olması şart...

NOT: TÜBİTAK COVİD-19 Türkiye Platformu ile Türkiye’de inaktif aşı çalışmalarını dikkatle izliyor, başarılar diliyorum. Oldukça önde giden Erciyes Üniversitesi’nden aşı çalışmasına katılanları, Koçak Farma’nın sahibi Ender Koçak'ın çabalarını takdir ediyorum...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...