İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Süleyman Soylu görevden alınabilir!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Sayın Bülent Arınç’ın "Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala tahliye edilmeli" açıklamasının ardından 27 Kasım 2020 de kaleme almış olduğum "Çakıcı’ya karşılık Demirtaş restleşmesi" başlıklı makalemde Sayın Bahçeli’nin Sayın Cumhurbaşkanını hiç sevmeyen Alaattin Çakıcı’yı ceza evinde ziyaret etmesi ve nispet yapar gibi çektirilen fotoğraf "Düşmanımın düşmanı dostumdur” mesajı olabilir demiştim.

Kaldı ki bu tutum AKP’yi ister istemez MHP dışında başka partilerle Cumhur İttifakı arayışına sürükleyecekti. Nitekim öylede oldu ve ilk adımı AKP’nin Bülent abisi HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tahliye edilmeli diyerek Cumhur İttifakının yeni ortağının HDP olabileceği sinyalini vermişti. Lakin İstanbul Emniyetince HDP Esenyurt İlçe Başkanlığı'na düzenlenen operasyonda HDP ilçe binasının duvarlarının bebek katilinin posterleri ile süslendiğini görmek bu kapıyı tümüyle kapatırken Sayın Süleyman Soylu yine AKP tabanının gözdesi haline gelivermişti.

Ki sadece dağda PKK’nın değil düz ovada siyaset yapan HDP’nin dahi korkulu rüyası haline gelen Sayın Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olarak görevine devam etmesi demek 18 yıldır süren AKP saltanatının sonu demek olurdu. Çünkü Sayın Bahçeli’nin her an erken seçim demesi kuvvetle muhtemeldi ve AKP Hükümeti olası bir erken seçimde MHP ile seçimi kazanamayacağını çok iyi biliyordu ve sırf HDP’nin desteğini alabilmek adına Sayın Soylu harcamayı göze alabilir diye düşünüyorum.

Çünkü AKP Hükümetini ne beraber yürüyüp beraber ıslandıkları Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan ne de Saadet Partisi'nin aldığı yüzde 1 buçukluk oy iktidar yapmaya yetmezdi. Haliyle Sayın Soylu da Esenyurt HDP baskınıyla Cumhur İttifakının dizginlerini MHP’ye vermişti ve geriye sadece Sayın Cumhurbaşkanının AKP içinden Kürt halkının da benimseyeceği bir Kürt lidere yeni parti kurdurması kalıyordu.

Şimdi mutlaka; Damat Albayrak’a omuz attığı zaman görevden almayan, ya da koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kararının uygulanmasının sorumluluğu, her yönüyle şahsıma aittir diyerek istifasını sunan Sayın Soylu’nun istifasını kabul etmeyen Sayın Cumhurbaşkanı şimdi neden onu görevden alsın ki diyenlerimiz olacaktır. Onu da hemen şöyle izah edeyim; Bilindiği üzere AKP tabanı için düne kadar bir tek reisi vardı o da Sayın Cumhurbaşkanı idi. Şimdi o aynı AKP tabanı Sayın Süleyman Soylu’yu da reis olarak kabul etmişti. Ve daha da ötesi Sayın Soylu’nun istifa ettiği gün kendi memleketi Trabzon'dan değil Sayın Cumhurbaşkanının memleketi Rize'den bir vatandaşın intihar eğiliminde bulunması çok ilginç bir detaydı. Ya da virüs bulaşma riskine karşı Süleyman Soylu için sokaklara dökülen insanların varlığı!

Yani demem o ki Sayın Soylu’nun görevden alınması biraz daha gecikirse Sayın Cumhurbaşkanının reislikten, AKP Hükümetininde Kürt seçmene ulaşamayarak iktidardan olması kaçınılmaz olabilirdi.

Saygılarımla...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...