İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Pilav üstü kebap

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Sandıklarda atılan her oy birlikte yaşadığın topluma karşı sorumlukların en değerlisidir.

Sen nasıl bir yönetim anlayışı ile yönetilmek istiyorsan sana en yakın görüşe oyunu vererek toplumunda buna uymasını istemektir.

Peki, biz Türk insanı nasıl bir seçim analizi yaparak oyumuzu veriyoruz?

Oy vereceğimiz partide aday mıyız?

Oy vereceğimiz partide aday tanıdık mı?

Oy vereceğimiz partide yakın tanıdıklarımız var mı?

Oy vereceğimiz partide benim bir menfaatim olur mu?

Oy vereceğimiz parti sağcı mı, solcu mu, dinci mi, milliyetçi mi?

Bu öncelikler bence genel seçimlerde de yerel de de çok kıymetli hatta birinci öncelikli bir varsayımdır.

Bu tercih şekli ve değerlendirme şekli tamamıyla egoistçe çıkarcı menfaate dayalı bilinçsizce olan bir tercih sebebidir.

Toplumu asla kucaklamayacak bir tercih şeklidir.

İktidar da ki ve muhalefette ki partiler böyle bir tercih ile birlikte özgürce hiçbir menfaati olmayan insanlarımızın da oyları ile belirlenir.

Cumhuriyet kurulduğundan bu zamana kadar seçimler genelde bu kıstaslar ölçüsünde yapılır. Her seçimde yaklaşık  seçmen hiç oy kullanmaz, onlar her şeye karşıdır.

Bilinçli seçmen şu ölçüleri önemser:

Oy vereceğim bu parti toplumun tamamını hoşnut eder mi?

Oy vereceğim bu parti ülkemize bir yarar sağlayabilir mi?

Oy vereceğim bu parti adaleti sağlar mı, eşitliğe önem verir mi?

Oy vereceğim bu parti milli geliri adil dağıtır mı?

Oy vereceğim bu parti ülkemizi dünya ölçeğinde gelişmiş ülkeler sınıfına taşıyabilir mi?

Bilinçli seçmen adayların dinine, mezhebine, meşrebine bakmaz parti iktidara gelirse vaatlerine bakar, inandırıcılığına bakar inanırsa hiçbir menfaat gözetmeksizin herkesin yararına bence budur der ve oyunu öyle kullanır.

Şimdi demem o ki yakın zamanda sandık bu halkın önüne tekrar konulduğunda şu mevcut tablo unutulmasın.

İktidar partisinin içinden iki parti çıktı ve bu iktidar yanlış yapıyor. Bakın bunları, şunları yanlış yaptı bunları söylemek ve daha iyisini ben yaparım diyerek parti kurdular.

Ana muhalefet partisinin de içinden iki parti çıktı. Biz bunlardan daha iyi yönetiriz dediler.

Bu da yetmedi üstüne yavru muhalefetten de iki parti daha çıktı. Onlarda biz daha iyi yönetiriz dediler.

Yani üç partiden çıkanlarla birlikte dokuz parti oldular, adını dahi bilmediğimiz partilerle birlikte altı parti daha hayatımıza girdi.

2020 Ocak verilerine göre 101 partimiz var bunların 17 si seçimlere katılabilecek gibi görünüyor.

İş yeri açar gibi partiler açılabiliyor!

Kim ne kurarsa kursun, kim nasıl bir güzellik ya da nasıl bir çirkinlik bırakırsa bıraksın asıl olan kalıcı ve çok değerli şeyler yaparak bu ülkenin tarihinde iyi anılmak olmalıdır.

Tarihimiz mutlaka er ya da geç bu yapılanları olumlu ya da olumsuz yazacaktır.

2023 seçimlerinde her beş seçmenden biri olacak olan Z kuşağı önemli anketörlere göre i kalıplaşmış ideolojileri önemsemediklerini söylüyor. Atatürkçülük, Dincilik, Milliyetçilik gibi unsurlar değil büyük bir çoğunluğu eşit paylaşım, refah ve adalet istiyorlar.

Seçimlere katılmayan  gibi.

Takım tutar gibi parti tutmaları bırakalım herkesin birlikte yaşadığı ortamdaki sosyal adalete, eşitliğe, refah ölçüsüne bakalım.

Atatürkçü mü, milliyetçi mi, dinci mi bunları geçelim en güzel mertebe olan adaletli insanı, seçmeyi deneyelim insanlığı seçelim…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...