İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yaradan sev diye emretmişi bize..

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Söz vermiştik dualarımız da. Yer yarılsa, gök üstümüze kapansa, dünya tersten dönse yine birbirimizi seveceğiz diye.

Sonra bekledik hep bekledik. Bekledikçe bir kat daha arttı sevgimiz, aşkımız, acımız...

Kaldıkça yandık, yandıkça kavrulduk...

Hep bir boşlukta gezindik, onu aradık sonra vazgeçtik. Unuttuk, sevgiyi unuttuk.. unutturdular bize.

Neydi sevgi?

Leylaların, Şirinlerin, Aslıların nazımıydı? Yoksa Ferhatların, Mecnunların, Yusufların niyazı mı?

 Neydi sevgi?

Bir bakış, bir duyuş, bir gülüş müydü? Yoksa farklı hülyalara, hayallere, rüyalara dalış mıydı? Neydi?

Yoksa yaradana duyulan minnet ve şükrün adı mıydı?..

Bekledik, bekledik hep bekledik. Bekledikçe büyüdü sevgimiz, yandık, kor olduk. Küle döndük .

Acı çektik ama o acıdan zevk almasını da bildik, olgunlaştık, hayata bağlandık.

Bazı şeyleri tanımlamak mümkün olmadı ve tanımladığımız bazı şeyleri doğru tanımlayamadık galiba…


Kim anlatabilir ki deniz manzarasının güzel olduğunu, hayatlarını kurtarmak için yakınını denize feda eden birine?
Ya da bir ateş insanın içini nasıl ısıtabilir, sevdiklerini acımasız ateşlerde yitirenin?
Veya güneşin nesi güzeldir, ışıklarının altında susuzluktan kavrulduysanız, boğazınız kurumuş, sesinizi duyuramadıysanız?

“Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dili konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?”

İşte herkesin iyicil ve kötücül anlamlar yüklediği şeyler ayrı ayrı değil mi?
Bir görüntünün, bir kelimenin herkes için tek bir anlamı olması nasıl mümkün olsun ki?


Herkesin kendi sözlüğü var işte cebinde, yüreğinde… Ortak bir dilimiz elbet var ama herkesin kendi içinde de ayrı bir dili mevcut, sadece çok azıyla paylaştığı.

Ve kim diyebilir ki yağmur kötü diye, sırılsıklam ıslanmaktan mutluluk duyan birine…

Yaradan “sev” diye emretmişi bize..

Sevebildik mi, kavgalardan, nefret ve düşmanlıklardan başımızı kaldırıp birbirimizi sanıyorsunuz?..

Sevmek bir tarafa aynı yaradana inanıp din savaşlarıyla öldürenler değil miyiz derin çelişkiler içinde birbirimizi..

Onu da siz söyleyin benden sorması…

VESSELAM

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...