İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Bahar gelmiş, neyleyim!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kuşkusuz, soğuk kış günlerinden kurtulmanın getirdiği bir rahatlama, güneşle ısınan bedenimizde bir gevşeme olmadı değil.

Hatta bir duvar dibine çömelip, tütün saran köylüleri, güneşe sırtını verip, kemiklerini ısıtan yaşlıları görünce sevinmiyor değil insan.

Ama öte yanda ürünü tarlada kalan, traktörü, hayvanı haczedilen, evine ekmek götürmekte zorlanan köylüleri, salgın bahanesiyle işten çıkarılanları, bin bir zorlukla üniversiteye gönderdiği, iş bulamadığı için mahcup, utangaç tavırlarla babasından harçlık alan çocuğunun haline kahrolan emeklileri düşündükçe bir ürperti geliyor üzerime, nisan güneşi de ısıtamıyor yüreğimi!

Ülkeyi yönetemez hale gelen ama bunu kabul etmek istemeyen iktidarın giderek artan pervasız uygulamaları bir soğuk duş gibi çarpınca suratına insanın; ne çiçek açan badem, ne portakal kokuları dindiremiyor yürek sancısını

Eskiden aşk acısı çekerdi insanlar.

Sevda türküleri söyler, ısınan havayla birlikte sıla özlemi artar, yerimizde duramaz olurduk.

Tüm acılar dinecek, ayrılıklar bitecek, sevenler kavuşacak sanırdık.

Nisan yağmurlarında ıslanmak, akşam esintilerinde yürümek, gece sohbetlerinde yarenlik etmek ne güzeldi.

Ne güzeldi mısralara dökülen sevgi sözcükleri.

Hepimiz biraz şairdik o zamanlar, hepimiz birer aşık

Ne o masum şiirler kaldı ne de karşılıksız sevdalar.

Şimdi her şeyin bir karşılığı var.

Düşünmenin, düşündüğünü söylemenin, haksızlığa karşı durmanın,

Yalana, talana, vurguna itiraz etmenin,

Hele de muhalif olmanın…….

Üstelik de bilmediğimiz karşılıklar.

Nerede, nasıl, ne kadar bedel ödeyeceğini de bilemezsin.

Niye şimdi bu karamsarlık, bu umutsuzluk, bu mutsuzluk diyeceksiniz?

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin dört bir yanından ölüm haberleri geliyor.

Korona denilen bu illet tek tek alıp götürüyor yurdum insanlarını.

Yeterince aşı yok

Bunu dert eden de yok.

İktidar hepten rotasını şaşırmış,

Muhalefet ne yaptığını bilmez durumda

Bir orta oyunudur, oynanıyor

Alkışlamayana kızıyorlar.

Duygularımızla, hayallerimizle ve de en önemlisi aklımızla dalga geçiyorlar

Kendi canları pahasına bizlerin sağlığı için, bizleri yaşatmak için ölümüne çabalayan sağlık emekçileri mutsuzsa,

Üniversitelerinin kapılarına kelepçe vurulmuş gençlerimiz umutsuzsa,

Neredeyse bir yıldır iş yapamayan esnaf çaresiz, üretici şaşkın, işçi perişan, milyonlarca işsiz hayatından bezmiş ise,

Bahar gelmiş neyleyim!.........................

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...