İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Gündüz alacakaranlık kuşağı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Aman ha sakın ola ki gündüz tv seyrederek ufkumda yeni bilgiler dolaşacak, keyif alacağım gibi söylemler yaparak gündüzünüzü karartmayın derim.

Kumandayla zaplama yoluyla bile bünyenizde ağır hasarlara sebep olabilir. Gerçek hayatlar falan diyerek çarpık ilişkiler, cinayet şekilleri, tartışma şiddetine, moda öğreneceğim diye farklı bir konsepte ve kadını mutfakta gösteren programların kurbanı siz olmayın.

Gündüz kuşağını pandemi sürecinde evde olan neredeyse herkes izliyor. Hiç öyle "ben izlemem" veya "başka kanal açarım" veya "işim olmaz" gibi laflar etmeyin. Bir şekilde merak uyandırmayı beceriyorlar orada izlemezseniz izleyen anlatıyor haberdar oluyorsunuz ve merak uyandırıyor.

Yemek programı seyretmek istiyorsunuz mesela ve bir seçme programı açtınız; belki de hayatlarında görmedikleri yemek ve sunumlar için yapan gelini rencide ediyor ve program reyting alsın diye tartışmalardan yemek hakkında bilgi alamazsınız. Yemeği seyircinin de görmesine rağmen gelinin tabağını bulmak adına " yanmış, kuru" vb gibi haksız yere eleştirip en kötü puanı verirler ve buna yarışma denir. Programın sonunda kendini reytinglere kurban edenlerin tartışmaları ve şaklabanlıkları kalıyor.

Moda programı seyredeyim, modayı takip edeyim diyerek kanalı açtınız diyelim. Jurinin tek ben bilirim edasıyla eleştiri ve saygı boyutunu aşan o konuşmalar ve yarışmacılar arasındaki o kulaklarınızı tıkayan tartışma ile kalabilirsiniz.

Modanın rengini yakalarsınız belki o arada.

Gündüz kuşağının yıllardır vazgeçilmezine gelelim

Cinayetler;

O programlarda kim kiminle nerede oyununa başlayabilirsiniz. Orada psikolog, avukatta muhakak vardır. Yorumlarla köşeye sıkıştırma mücadelesi hat safhada.

Bir program bu şekilde reytinglerden düşmeyince neredeyse her kanal aynı konsepte program yapmaya başladı. Sağım solum önüm arkam cinayet oldu gündüz kuşağında. Topluma müthiş bir bilgilendirme.

Çocuklarını bırakıp başka kocaya giden kadınlar, karısıyla birlikte sevgilisini dolandırıcılıkla suçlayanlar, zorla arabada bana şey etti diyen adamdan tutun eltisiyle pazara gidiyoruz diyerek yufkacıya kaçanlar, zar zor biriktirdikleri paraları hacılara hocalara kaptıranlar, sahte gelinlere aldananlara kadar türlü türlü rezaletler. Tv önünde ilişkilerini bu denli anlatmaları kötü örnektir. Aile birliğini zedelemektir. Sosyo-kültürel özelliklere zarar vermektedir.

Bu anlamda Rtük buna müsade etmemelidir. Kaldı ki erkek de kadın da kanuna göre zina suçu işlemiştir. Program sonrası hukuki işlemlerin nasıl olduğu da oradaki avukatlar tarafından Türk Medeni Kanununun 161.maddesi yada hangi maddesine göreyse işte, oradaki hukukçular tarafından söylenmeliydi.

Toplumun yanlış ilişkilere, suçlara karşı birlikte mücadele etmek adına daha farklı programlar yapılabilirdi.

Magazin programlarında bazı hayat uzmanları var o eşsiz duayen bilgilerini paylaşanlar, ahlak konularına sinirlenerek ahkam kesen duayenler var. Evimizin bilgili ablası, abileri onlarda olmazsa yorum yapamayız mazallah. Kusursuzluklarından öyle yorum yapıyorlar demi benimkisi de laf-ı güzaf... Ne günlere kaldık...

Dizi tekrarları da var gündüz kuşağında ve o dizilerde de yine zengin fakir aşkı, sadakatsizliğin en tepe noktası, gayri meşru çocuklar, sokaklarda silahla dolaşanlar, evli, sevgilili ve mutlu gözükenler varda var yani...

TV'lerde gündüz kuşağı programları bunlarla dolu..

Rtük programlara, dizilere el atmalı yeniden...

Gündüz kuşağı gelecek günleri karartıyor.

Bir kaç ahlaksız ilişkiler, gündüz tv seyretmek isteyenleri hapsediyor.

Evlilik programı bitti yerine daha da beyin yakan programlar geldi. Yani gelen gideni arattı belki de...

Gündüz kuşağını seyreden kesim, (bilhassa bu pandemi döneminde) gelecek yetiştiren ebeveynlerdir. Onlara ne kadar da güzel örnekler veriliyor bu programlar sayesinde, ne günlere kaldık.

Bu halka yazık değil mi?

Gündüz kuşağı programları milleti yozlaştırmak ve asıl gündemden uzak tutmak için mi? Bunlar toplumun ahlakını yüceltmek değil yermektir.

Tv programcılarının bir an önce nefes niteliğinde değişmesi ve eğitim içerkli, eğlendirici programların yapmasının daha çok reyting alacağını düşünüyorum.

Bizler yine de kumandayı yaşlılardan, çocuklardan, hamilelerden ve sıkıldım ne seyredeyim diyenlerden uzak tutalım.

Zira gündüzün alacakaranlık kuşağına, ileride çok daha fazlasına seyirci kalabiliriz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...