İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Darbe mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yanılmıyorsam Montrö’nün yoğurtlu ayranlı nasıl feshedileceğine dair yaptığı açıklamaya tepki gösterenin sadece 104 Amiralle sınırlı olduğunu düşünülmekteydi.
Yoksa Saraya yakın isimler;
Gülünç ve zavallı,
Milli İradeye saygısızlık,
Hodri Meydan,
O Türkiye’nin eskide kaldı.
Bedeli neyse ödeyecekler...
Gibi sözler sarf edip milyonlarca TÜRK halkını yoğurt taşıyıcılığı ve darbe çığırtkanlığı yaparak karşısına almazdı diye düşünüyorum.

Peki; 104 Amiralin yayınladığı bildirinin hangi satırında “Darbe” şifresi çözülmüştü!

Ne yazmıştı 104 amiral....

Arkadaşlar!
Yaşımız itibariyle sokağa çıkma saatlerimiz malumu üzerine 10:00 ile 14:00 saatleri arası. Eğer siz de uygunsanız yarın saat 10’da Kızılay meydanında buluşup darbe yapacağız. Lakin zamanımız dar olduğu için saat 14:00’a kadar bu darbeyi yaptık yaptık, yapamazsak yasak başlamadan mutlaka evimize dönmeliyiz. Yoksa polise yakalanıp bir de emekli maaşlarımızdan da olmayalım mı? Deniliyordu.!

Bence 104 Amiral için tekrar film çevirmeye hiç gerek yok! Çünkü bu filmin aynısını bizler 2007 yılında usta yönetmen Fethullah Gülen’in “Ergenekon ve Balyoz” filmleriyle zaten izlemiştik.

Örneğin; TSK askerinin Pkk’lı gizli tanıklara kırdırıldığı...

Yarbay Ali Tatar’ın “Karanlığa bir nebze ışık olmak için hayatıma son veriyorum” diyerek intihar ettiği...

İstanbul Cumhuriyet Savcısı rolündeki Zekeriya Öz’ ün “Ergenekonun Finansörü” olduğu iddiasıyla önce Bayrampaşa ardından Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne tıktığı İş adamı Kuddusi Okkır’ın akciğer kanseri, beyin ve kemik metastasına yakalanarak ailesinin gözleri önünde eridiği...

Canını Yüce Allah’a teslim etmek üzere olan Kanser hastası Sayın Türkan Saylan’ın evinin saatlerce arandığı...

İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin koskoca Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında "darbeye teşebbüs" ve "terör örgütü yöneticiliği"nden müebbet hapis cezasına çarptırıldığı...
Ve bu filmin en ilginç sahneside daha dava sonuçlanmadan “terörist” ilan edilen “Askerler, Akademisyenler ve Gazeteciler” için 4. Ağır Ceza Mahkemesinin "Ergenekon" davasının tüm sanıkları için "silahlı örgüt kurmak, yönetmek, üyelik, yardım ve yataklık" suçlarından beraat veriyor olmasıydı.

Ve benim naçizane tavsiyem; Boğaziçi Üniversitesi’ne liyakatsizleri atayarak, “Montrö” ve Lozan’ı eşeleyerek, Saraylı birkaç ismin Türk Silahlı Kuvvetlerini hunharca eleştirerek Z kuşağını üzmekten vazgeçilmesiydi.
Çünkü bu çocuklar “Okuyor” ve erken seçim öncesi bu çocukların “Aklıyla” alay etmeyin.
 

Nereden mi biliyorum! Elbette ki kızımdan.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...