İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Vatandaş olmak

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Gizli, saklı ve kapalı olana her canlı gibi insan evladı da merak ve ilgi duyar.

İktidar erkini elinde bulunduran egemen güçler, oturdukları yer, yedikleri, içtikleri, giydikleri vatandaşlar tarafından alenen görülmesini ve bilinmesini istemez.

Gizlenecek önemli bir şey olduklarını düşünür. 

Devlet yani hâkim olan iktidarda bulunan güçler egemenliklerinin devamı için her şeylerini vatandaştan saklamaya özen gösterir.

Saklananda bir giz vardır.

Saklanandaki sır giz ne olabilir?

Sakladıkları bedenlerindeki fazladan bir organ mı?

Yedikleri yemek bizimkine benzemiyor mu?

İçtikleri su bizim içtiğimiz suya benzemiyor mu?

Yattıkları yatak

Üstünü örtükleri yorgan

Başlarını koydukları yastık

Giydikleri giysi

Taktıkları yüzük

Okudukları kitap

Gördükleri

Yazdıkları

Ciğerlerine çektikleri hava,

Damarlarında ki akan kanın rengi,

Vatandaşlardan farklı mıdır?

Hâsılı “Âdemin çocuklarıysak”

Senin ne üstünlüğün var?

Farklılığın,

Ayrıcalığın ne olabilir?

Ama bu günlerde geçmişin debdebeli saraylarında yaşananlara öykünme artmakta.

İktidarın izlettiği haber ve film, okudukları gazete ve dergi vatandaşları koşullu olarak şartlandırmakta.

Saray yemekleri,

Saray tatlıları,

Saray çorbaları,

Saray giysileri

Saray takıları,

Peki, sormazlar mı bunlara sahip olmak için ne yaptı?

Yan gelip yatmakla bunların olmayacağı bir gerçek,

Gökten zembille düşecek de değil,

Yoksa çalışmakla mı bunlara sahip olundu?

Adalet, eşitlik, hakkaniyet gözeten “adalet mekanizması”,

buradaki eşitsizliğe neşter vurmaya niyetli mi?

Vatandaşlar bir lokma bir hırkaya çalışmaya razı da olabilirler ama eşitsizliğe devenin hamutuyla götürülmesine ve sonra övünülüp imrendirilerek anlatılmasına adalet, hak ve eşitlik sorumluları ne kadar göz yumar?

Saraydakiler, debdebeli yaşantıları için vatandaşın tarlasındaki ekine, bağındaki üzüme, ahırdaki hayvanın etine ve sütüne, kümesteki yumurtaya dahası vatandaşın kendisine muhtaç;

“O” altın yumurtlayan tavuk gibi kıymetli.

Sen, içtiğin suyun, yediğin ekmeğin, ektiğin tarlanın hatta genzine çektiğin havanın bile vergisini vermektesin.

Devlet ve onun kurumları yakası kalkık, omuzu kalabalık ve beli silahlı güçleri, senin huzurlu ve güvenli yaşaman için var.

Ülke sorunlarını yaşananlarını sorup sorgulamak yasal hakkın olduğun halde yasak deniliyor ve ceza veriliyorsa;                                                                    

Hırlısı, hırsızı, soyguncuyu, sahtekârı ve yalancıyı yakalayacağına seni yakalayıp sorguluyorsa;

Emek verip ürettiğin, büyütüp beslediğin ne varsa elinden alıp gasp edene değil sana silahın namlusu doğrultuluyorsa;

Ve vatandaş olarak öteleniyorsan;

Bu durum “hayır mı şer mi” kendin ve çocukların için bir dur, düşün ve sorgula.

Bir vatandaş olarak yasal ve doğal olan hakkını aramıyorsan birileri sana rağmen seni yönetiyorsa “sana bir şey demeye dilim varmıyor.”

Ama hala “ben vatandaşım” diyebiliyorsan bu hakkını bil.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...