İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Babamın müthiş Atatürk şiiri her defasında gözlerimi yaşartıyor…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Babamın müthiş Atatürk şiiri

her defasında gözlerimi yaşartıyor…


 

Sene 1998.

Yine bir memleket seyahatindeyim.

Elimde eski bir kamera.

Videolar çekiyorum.

Evde sırayla herkesle evet hayır yarışması oynuyorum babam da bizleri izliyor.

Sanıyor kendisine sıra gelmeyecek.

Uzattım babama mikrofonu.

Baba hadi senle 'evet hayır oynayalım' dedim.

Önce hadi git der gibi oldu.

Sonra ben evet hayır oynayamam ama sana bir şiir okuyayım dedi.

Ve hepimizi şok etti.

Aslında kendisini dine adamış gibi görünen babamın ağzından muhteşem bir Mustafa Kemal Atatürk şiiri döküldü.

Müthiş olan şiirin sözleri.

Güzelliği.

Anlamı yanı sıra.

Babamın bir çırpıda ezbere olmasaydı şiiri.

*

Oysa aynı baba ısrarla beni imam hatipte okutmak isterdi.

Aynı baba defalarca beni normal liseden aldı çiftçilikte bana yardım etmelisin dedi.

Aynı baba okul futbol takımında oynadığım için bana futbolu yasaklamıştı.

Ama aynı baba 1955 yılında İstanbul gibi büyük bir şehre adım atarak sekiz tane evlat yetiştirmeyi de başarmıştı.

*

Onları büyütmüştü.

Okutmuştu.

Beslemişti.

Namerde muhtaç etmemişti.

Yıllarca gurbet ellerde, zor şartlarda, çimento kağıdı üzerinde uyuyarak, dişinden tırnağından artırarak sekiz çocuğuna, eşine, iki gözleri ama babasına, annesine bakmayı başarmıştı.

*

Gelelim o muhteşem şiire.

Beni her dinlediğimde ağlatan, hüzünlendiren Mustafa Kemal Atatürk şiirine.

Doğrusu o gün babama bu şiir sana ait mi diye sormadım.

Sonraları araştırdım internette ve literatürde böyle bir şiire denk gelmedim.

Muhtemelen babam kendi yazım ezberlemiştir.

Ya da babamın şiir yazmak gibi merakı olmadan birisinden duyum ezberlemiştir.

Ama kesin olan bir şey var ki şiirin sözleri çok güzel.

Buyurun o halde bu şiiri hep beraber okuyalım.

 

 

*

Senin için yüksekliğin hududu yoktur Kemal Atatürk.

 

Dünyada çok millet var.

Türlü türlü devlet var.

Fakat onlardan biri.

Eski çağlardan beri.

 

Pek çoğuna göç olmuş.

Hepsi ondan üremiş.

Onun öz adı Türk’tür.

Türk’üz Allah’a şükür.

 

Dini Türk, dileği Türk.

Kim varsa büyük küçük.

Hepsi oğul ıstandır.

Ne mutlu vatandır.

 

Başta 2013 yılında rahmetli olan, şu anda Kumburgaz mezarlığında yatan babam Asker Mert olmak üzere, baba gibi babaların BABALAR GÜNÜ kutlu olsun.

*

Her zaman söylediğim bir şeyi daha söylemek istiyorum.

Bir an önce evlilik ehliyeti verilmeli.

Eş olma ehliyeti dağıtılmalı.

Çocuk sahibi olma ehliyeti çıkartılmalı.

Hatta birey olma ehliyeti çıkartılmalı.

Zira birey olma ehliyetine sahip olmayanlar bu dünyada her şeyden tam olarak yararlanmamalı.

Örneğin siyaset yapmak gibi.

Örneğin bir görev almak gibi.

Örneğin devlet memuru olmak gibi.

Örneğin bir mesleği sürdürmek gibi.

Örneğin seçimlerde oy kullanmak gibi.

 

Birey olmayı başaramayan bir kişi, baba olmayı da başaramadığı için bugün baba kavramına uymayan çocuk sahibi olanlardan bu dünya çok şey çekmekte.

Çocuklar çok şey çekmekte.

İnsanlık çok şey çekmekte…

mehmet mert

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...