İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Rüzgar enerjisi deyip geçmeyin

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi her geçen gün artıyor. Doğal, temiz ve ekonomik olması nedeniyle özellikle son yıllarda tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına ciddi bir yönelim var. Türkiye coğrafi konumu ve iklimiyle yenilenebilir enerji kaynakları açısından şanslı bir ülke. Rüzgar, güneş, jeotermal, hidrolik ve biyokütle Türkiye’nin başlıca yenilenebilir enerji kaynakları…

Bu enerji kaynaklarından rüzgar, son yıllarda giderek ön plana çıkıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının verilerine göre Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli 48 bin megavat. Yani rüzgardan azımsanmayacak miktarda enerji elde edilebilir.
Rüzgar için özellikle son zamanlarda önemli yatırımlar yapılıyor. Öyle ki Türkiye, rüzgar enerjisine en fazla yatırım yapan beş Avrupa ülkesinden biri oldu. Son 10 yıllık veriler de rüzgar enerjisine ne kadar önem verildiğini kanıtlar nitelikte. Türkiye’de 2010’da bin 320 megavat olan kurulu güç 2020’de 8 bin 832 megavata kadar ulaştı. Toplam elektrik üretimi içerisindeki payı ise yüzde 8,09’a yükseldi.

İlk defa Çeşme’de rüzgar türbini kuruldu

Türkiye’de ilk defa rüzgardan elektrik enerjisi 1986 yılında İzmir Çeşme’de kurulan 55 kilovatlık türbinden elde edildi. Türkiye’nin ilk rüzgar enerjisi santrali ise 1998 yılında yine İzmir Çeşme’deki Germiyan Köyü’nde kurulan 1,5 megavat gücündeki santral oldu. Hatta 2017’de kapasitesi 10,7 megavata yükseltildi.

Çanakkale, Türkiye’nin en iyi bölgesi, çok fazla rüzgar santrali bulunuyor. Fakat artık Çanakkale’de yüksek kapasiteli rüzgar santrali yapılacak nokta kalmadı. Ardından sırayı Hatay alıyor. Özellikle Hatay’ın Samandağ ilçesinin potansiyeli yüksek. Samandağ’da halihazırda bir grup rüzgar santrali bulunuyor. Marmara ve Ege potansiyel olarak daha iyi bölgeler. Yine Balıkesir de Türkiye’nin en yüksek rüzgar enerjisi potansiyeline sahip şehirlerinden biri.

Rüzgar türbinlerinin kurulumu bir hidroelektrik santralle kıyaslandığında oldukça kolay. 2 megavatlık bir türbin, koşullar uygun olduğunda bir hafta gibi kısa sürede dikilebiliyor. Son dönemlerde güneş enerjisine olan ilgi artsa da hala rüzgar türbinleri kurulumları devam ediyor. En iyi bölgeler dolmaya başladı. İkinci sırada iyi olan bölgelere daha çok yönelim var. Gelelim rüzgar türbinlerinin kurulum şartlarına... Öncelikle rüzgar türbinleri, güneş enerjisi panelleri gibi istenilen her yere kurulamıyor. Çünkü verim almak için geniş bir alana ihtiyaç duyuluyor. Çatı veya bir evin bahçesi rüzgar türbinleri için pek uygun değil. Ancak isteyenler küçük çapta türbinleri bu alanlara kurarak enerjilerini üretebiliyor.

Bir rüzgar türbinin işletme ömrü ortalama 20 yıl. Tabii bulunduğu bölgeye ve rüzgarın değişkenliğine bağlı olarak bu süre 25 hatta 30 yıla kadar çıkabiliyor. Rüzgar santrallerine periyodik olarak altı ayda bir bakım yaptırmak gerektiriyor.

Bazı bölgelerde daha ziyade çevresel etkilerden dolayı -Türkiye’de pek öyle bir yer yok- rüzgarla tozların türbin içine girmesi ve yağların vasfını bozması nedeniyle bu periyodu kısaltmak gerekebiliyor. Bu sahalarda yılda 3 bakım yapılıyor. 2,5 megavattlık bir türbinin bakımını 2 teknisyen 2 günde yapabilir. Bakımın mutlaka kalifiye personel tarafından gerçekleştirilmesi lazım.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...