İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Biz kardeşiz demeye geç kalmayalım!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Köşe yazımın başlığı değerli bir dostumun önerisiyle hayat buldu.

Köşe yazımda kardeşlik duyguları gelişmekte olan ve sürekli kaşınan bir yarayı kaleme alacağım.

Kürt ve Türk zaten dikkat ederseniz aynı harflerden oluşan iki dil, iki kültür, tek vatanları olan iki kardeş… Irk desen zaten aynı çok geçmişe gidersek ortada ayrı gayrı hiç yokmuş ne olduysa son 40-50 yılda oldu desek yanlış olmaz.

“Niye girdik bu konuya?” dediğinizi de duyar gibiyim.

Çünkü ne olduğu belirsiz kişiler kendince bir yara oluşturmuş ve onu durmadan kaşımaya devam ediyor. Biz motifleri nakış gibi birbirine işlenmiş bir milletiz. Net olarak söyleyeyim Kürtler Karadeniz’den, Karadeniz Doğudan, Egeliler Güneydoğu’dan, Güneydoğu Trakya’dan kız almışlar. Bu saatten sonra bir birini kırdırmanın imkansız olduğunun kanaatindeyim.

Çok açık belli kafatasçılar halen Kürt kardeşim diyemediği gibi bazı kafatasçılarda Türk kardeşim diyemediğini de bilmiyor değiliz.

Hal böyle olunca şu konuya deyinmeden devam edemeyeceğim. Ükemizde yüzbinlerlerce Suriyeli mülteciler var dost mu, düşman mı oldukları belli olmayanlar da vardır mutlaka. Binlerce Somali, Afrika, İran, Bulgaristan, Azerbaycan gibi ülkelerden göç alıyoruz. Özellikle son zamanlarda Afkan göçünün hedefinde olan bir ülke konumundayız. Biz insanlık adına belirli sürelerle onları ağırlıyor olabiliriz. Lakin bu göçleri kontrol altında tutmalıyız.

Bu hızla kendi ülkemizde yerli mülteci konumunda olacağız.

İşte hal böyle olunca bir birine kardeş demekten yoksun olan kafatasçılar birbirine mi yoksa Afkan Suriyeliye mi kardeşim diyecekler?

Uzun lafın kısası demem odur ki biz Türkiye Cumhuriyeti olarak nice hayasız akına dur demişiz. Topraklarımız için can verip can aldık onlarca sefere çıkıp bu günlere öyle geldik.

Şimdi sorarım size bir ülkenin 5 milyon vatandaşı kendi topraklarına vatanına çıplak elleri ile sahip çıkamıyorsa çocuklar kadınlar hariç bırakacaksın orada kalsınlar. Yaşı 18 olan mültecileri de toprakları için savaşa katılmak üzere sınır dışı etmek gerekmektedir.

Gel gelelim biz bize ya kardeş gibi bir birimizi seveceğiz, birlikte yaşayıp gideceğiz yada ahmaklar gibi yok olup gideceğiz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...