İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

YETERSİZLİKLER VE SONUÇLARI

YAYINLAMA:

Madalya adayı ABD’ye karşı 15 sayı geriye düşsek de yılmadık. Hep peşinden koştuk. Ancak mental baskıyı kaldıramadı Cedi Osman ve Doğuş Balbay. Sonucu hepimizi üzdü. 13 yıl sonra resmi bir turnuvada basketbolun efendisini deviren takım olacaktık; olmadı. Bu sonucun psikolojisi ile Çekya maçı daha da kritikleşti.

‘ABD’yi 1 sayıyla kaçırdık. Çekleri rahat geçeriz.’ rehaveti yoktu. Lakin akıllar ABD maçındaydı. İlk 2 maçın yıldızı Ersan İlyasova’nın taakati kalmamış vaziyetteydi. Kritik faul atışlarını kaçıran Cedi ise, her şeyini ortaya koydu ama nafile… Jan Vesely’siz Çekya, pota altını Ondrej Balvin ile domine ederken, Galatasaray’dan hatırlayacağımız devşirmeleri Blake Schilb, kritik yerlerde kontrolü elimizden aldı. Mental anlamda iyice çöktük ve 15 sayı farkla yenildik. 17-32 klasman maçları oynayacağız.

Ay-Yıldızlılar, point gard (1 numaralı pozisyon) ve pivot (5 numaralı pozisyon) konusunda önemli sıkıntılar yaşadı.

Scottie Wilbekin, Japonya maçında sakattı diye oynamadı. Ama diğer maçlarda saman alevi gibiydi. İyi şutları, el yakan üçlükleri olabilir ama milli maçlarda milli bilinç, milli tutku olmalıdır. Bu tutku, 36 yaşındaki Ali Muhammed’de vardı; Wilbekin’de yoktu. Ali Muhammed, bu takımda öyle bir oynardı ki, sanki Türkiye’de doğup büyümüş bir Türk gibi oynardı. Ayrıca, Darüşşafaka Tekfen’de muazzam son 2 sezon geçiren ve içinde liderlik ruhu bulunan, kritik üçlüklere sahip Kartal Özmızrak’ın bu takımda yer almaması da tartışılmalıdır.

Bir diğer sorun da pivotlarda idi. Semih Erden yüzde 100’ünü veremedi. Sertaç Şanlı da yeterli değildi. Ege Arar ise süre bile almadı. Peki, altyapıda Avrupa şampiyonluğu yaşamış Egemen Güven ve Emircan Koşut düşünüldü mü turnuva öncesinde? Tabii ki hayır! Çünkü uzun boylarına rağmen, kulüp maçlarında güven vermemeleriydi. Bu isimler kendilerini belli bir seviyeye getirmeleri için yeni yeni çalışıyorlar. Fizikleri yeni yeni güçleniyor.

Şunu da ekleyeyim; milli maçlarda rakamsal olmasa da, mental anlamda yüksek katkı verecek Göksenin Köksal’ın da olmaması, kadro seçimindeki yanlışlardan biriydi.

Bakalım, 17-32 klasman maçları sonunda kaçıncı olacağız?..

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...