İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Allah insanı iddiasından imtihan eder !

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her insanın bir iddiası olmalı mıdır? Evet olmalıdır. Çünkü insan toplumsal yaşam alanında hayatını sürdürür. Bu toplumsal yaşam içerisinde ise bir ideali, bir amacı ve hedefi olur. Her bireyin yaşam idealleri ve beklentileri farklılık gösterir. Bu farklılıklar toplumlar için zenginlik olmuştur. Fakat eğitim ve kültür seviyesi düşük toplumlar bu durumu olumsuz görmekle birlikte bu zenginliğe karşı çıkmaktadır. Gücü elinde bulunduranlar ise tek toplum, tek bakış, tek ses ve tek tip insan modelli toplum oluşturmak istiyorlar. Bu durum bugünün problemi değil, geçmişte de sık sık karşılaşılmıştır.

Nitekim Rus edebiyatının usta kalemi ve eserleriyle ölümsüzleşen F. Mihayloviç Dostoyevski, Yeraltından Notlar kitabında 19 yüzyıldan bugüne 21'inci yüzyıla atıfta bulunarak adeta insanın varoluş ve yaşam mücadelesini bizlere usta bir dille ifade ediyor; "Çünkü burada herkes tutsaktır, hepsinin vicdanı, acıma duygusu kökten yok olmuştur… Üstelik bu çirkefe bulaşmış olanların hakaretleri, sövgüleri çok daha iğrençtir. Elinde ne varsa buraya vermek zorundasındır. Sağlığını, gençliğini, umutlarını, geleceğini, hayallerini, evet her şeyini…"

Şimdi 19'uncu yüzyıldan bugüne zannetmiştik ki ; akıl ve vicdan, kavmiyetçiliğin önüne geçer!

Zannetmiştik ki ; hayali olan, söyleyecek sözü olana değer verilir!

Zannetmiştik ki; insanlar çoğunluğun, güçlünün değil, doğrunun yanında olur!

Zannetmiştik ki ; özgürlük ve hürriyet sözde değil, özde olur!

Tarih her dönem tekerrür ediyor. Dün bir iddia ile yola koyulanlar, bugün o iddialarıyla imtihan oluyor...

Sende mi brütüs!

Sende mi brütüs sözü hemen hemen herkesin ağzında pelesenk olmuştur. Bazen bu sözü ironi olarak kullanırız, bazen gerçek anlamıyla, bazen de ne anlama geldiğini bilmeden...

Brütüs Roma'nın ünlü diktatörü olan Sezar'ın üvey çocuğunun adıdır. Sezar'a karşı çıkan kişiler ile birlikte olan Brütüs, Sezar'ı ortadan kaldırmak için yapılan bir planın içerisinde yer alır. İmparator Sezar senatörlerin üzerine yürüdüklerini fark ederek birçok bıçak darbesine maruz kalmaktadır. Sezar'ın can vermesine neden olacak bıçak darbesini ise Brütüs saplamıştır.

Anlaşıldığı üzere aslında sende mi brütüs sözü hainlik yapanlar, çok güvendiği tarafından ihanete uğrayan, ikiyüzlülük yapanlar için kullanılmış...

Unutmayalım ki...

Unutmayalım ki ; hitap, muhataba göredir. Bir şeyi anlatırken karşıdakinin ilgi ve bilgi seviyesini hesaba katmak gerekir..

Unutmayalım ki; toplumsal değişim ve gelişim aydın ve münevver insanlar ile gerçekleşir. Aksine bilgisiz, eğitimsiz ve sadece reklam, resim siyaseti yapan insanlar ile gerçekleşmez...

Unutmayalım ki; başımıza gelen olumlu veya olumsuz her şeyin en temelinde insanların nitelik ve kalitesi ile orantılıdır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...