İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Helalleşme

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bugünlerde neredeyse iktidar(!?) ve muhalefet(!?) sanki sözleşmiş gibi yurttaşlarla helalleşmeye başladı.

Helalleşme bunlarla da kalmadı devlet ve kamu kurumlarında ki “yetkililer” de buna dahil oldu.

Kimler yok ki, ‘yakası kalkık, omuzu kalabalık, beli silahlı’ ve iktidarı yöneten egemenlerin bir dediğini iki etmeyen, gerektiğinde kendine vazife çıkaran, vur dediğinde öldüren, adlarının önünde sıfatları bahşedilen zatı muhterem irili ufaklı yöneticilerde “helalleşme” istemekte.

Kim ne derse desin önümüzdeki günlerde “seçim” olacağı işareti var.

Hem kim neden durduk yerde “helalleşme” ister ki?

Demek ki “birileri” göz önünde olanlar içinden yıpranan bazıları değiştirecek.

Ülkemizde seçim dediğimize bakmayın, seçilecek kim varsa mutlak “birilerine” şirin görünürse aday olup seçilir.

Sormak gerek bu biri veya birileri kim?

Seçilmek için ne meziyetler gerekir?

Dünden bugüne siyasi terminolojide tespit edilerek kalıplaşmış bazı temel gerçekler var. Bu hiçbir inanç ve bakış açısına bağlı değildir.

Bu nedenle küçük ve ayrıcalıklı çıkar menfaat grubunun iktidarda olup toplumsal yaşamı belirlediği yönetim şekline “oligarşi” denir. İşte bu birileri bencilce, hasetçe, hep bana rab bana diyerek despotik bir yönetim uygular.

Bunun uygulayıcıları, yandaşları ve destekleyenleri de “oligark” olarak ortalarda dolanmakta.

Kişinin yapacağı yaptıkları ile değerlendirilir. Halkımızın dilinde “adam olacak çocuk …. …. belli olur” sözü boşa söylenmemiş.

Seçim dönemi geldiğinde "helalleşme"  isteyenler neden aynı tavırları ve hareketleri yaparlar ki. Yerine getiremeyeceğin vaat neden verilir?

Sormak gerekirse ya karşısındaki aptal ya da birilerine sırtını dayayarak baskı ve cebir ile işlerini görmekte.

Neden şaşkınca ve aptalca tavır sergiler insan evladı?

Elindeki işi ve ağzında ki lokmayı kaptırmış köşeye sıkışmıştır. Bu kendisinin olanı savunmak, korumak için hep baskıya boyun eğiyor.

Oysa gerçekler gün gibi ortada. Mızrak çuvala sığmıyor.

Birileri küplerini doldururken birileri açlığa ve yoksulluğa yani ölümü gösterip sıtmaya razı edilmekte.

Bu toplum süt kazanına düşen iki kurbağadan biri durumunda; ya kaderim deyip “boyun eğecek” ya da “sonuna kadar direnecek ve çırpınacağım” diyecek.

İşte bu nedenle bu toplum “yöneticiye ve onların şürekasına hakkımı helal ediyorum” diyebilir mi?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...