İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Nüfus artışının iklim değişimleri üzerindeki etkileri

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İklim değişimleri kaçınılmaz olarak doğal kaynakların tüketimini tetikleyecektir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun iklim değişikliği ve dünya nüfusuna ilişkin açıkladığı verilere göre, iklim değişikliği günümüzde tüm dünya nüfusunu ilgilendiren en önemli sorun oluşturmaktadır. İklim değişikliği sadece iklimlerde gözle görülen değişiklikler değil, dünyanın ekolojik sisteminin başta toprak yapısının hızla bozulması, doğal kaynakların tükenmesi, bazı canlı türleri evrimleşirken bazı türlerin tamamen yok olmasına neden olacağı kaçınılmaz duruma gelmektedir. Türkiye iklim değişimleri ve topraklarının erozyona uğrama potansiyeli bakımından en sorunlu coğrafyada bulunmakta olup önlem alınmaması durumunda önümüzdeki yıllarda ciddi sorunlar yaşayacağı kaçınılmaz olacaktır.

Almanya’daki Potsdam Küresel Isınma Etkileri Araştırma Enstitüsü’nce yapılan yeni araştırma, karanlık bir tablo ortaya koydu. Bilim adamlarının çalışmasına göre, küresel ısınmadaki ortalama 1 derecelik artış deniz seviyesinin 2.3 metre yükselmesine neden olacak. Bu da ekolojik sistem üzerinde çok olumsuz etkiler yapacaktır. Hava sıcaklığı arttıkça yükselen su seviyesi nedeniyle bazı bölgeler sular altında kalacak. Antarktika'da yaşayan Adelie penguenleri de havaların ısınmasından en oluumsuz etkilenen hayvanların başında gelecektir. Niteliksiz Çoğunluk Yerine Nitelikli Azınlık Önemsenmelidir. Yaşadığımız yer yüzeyinin birkaç bin yıllık birikimli bilgisi ve kültürü göstermiştir ki kalabalık ve eğitimsiz nüfuslar yerine, az ancak iyi eğitilmiş ve etkili insan gücü daha da önemlidir. Eğitin ülkelerin kalkınmasında en önemli etken. Teorik olarak bir ülkenin eğitim düzeyi bir yıl artınca ülkenin milli geliri 5 bin dolar artmaktadır. Ancak kalabalık nüfusa sahip Çin, Hindistan ve bazı Latin Amerika ve Afrika ülkeleri için eğitimi düzeyini yükseltmek zor.

Doğal olarak eğitiminde kaliteli ve etkin olması gerekiyor. Bu anlamda Almanya, İsviçre, İsveç, Norveç, İsrail gibi ülkelerin etkili insan gücü ile aynı nüfus büyüklüğündeki ülkelerin bilim ve teknolojiye katkılarının aynı olmadığı da aşikârdır. Bu bağlamda niteliksiz çoğunluk yerine nitelikli iyi eğitilmiş, çevre ve yaşam bilinci gelişmiş insana sahip olmak önemlidir. Her ne kadar çevre gelişmiş ülkelerin teknolojisi ile kirlendiyse de, her şeye rağmen yine de çevre bilinci olan ve doğanın korunması fikri aynı gelişmiş ülkelerdeki eğitilmiş duyarlı kesimlerden gelmektedir. Özet olarak Dünya ve Türkiye nüfus artış hızı azalma eğilimine girmiş görülüyor. Ancak dünya nüfusu halen çok yüksek ve özellikle Asya ve Afrika’da ciddi yoksulluk ve gıda talebi bulunmaktadır. Ancak artan nüfus ’un doğa üzerindeki olumsuz etkileri günden güne zorlaşmaktadır. Küresel ısınmanın nedeni enerji ihtiyacı için kullanılan yeraltı fosil kaynakların yakılması yanında özellikle tarım ve orman yönetimindeki yanlışların da büyük katkısı bulunmaktadır.

Bir bütün olarak insanın enerji ve besin talebi bugün küresel iklim değişimlerini tetikliyor ve bunun yansımaları ağır faturalar ile bizlere kuraklık ya da aşırı yağış, sel, fırtına ve heyelan olarak dönmektedir. Bunun da nedeni insan nüfusunun yarattığı etkidir. Bu bağlamda nüfus iklim ilişkileri önemli ve sosyal bilimciler ile fen bilimcilerinin birlikte üzerinde çalışması gerekmektedir. Bilimsel olarak bugün üzerinde yoğunlaşmamız gereken en ciddi sorun küresel iklim değişimlerine neden olan olumsuz etkileri yok etmek için çalışmaktır. Tarım ve toprak biliminde yoğun araştırmalar yapılıyor. Ülkemiz bilim kuruluşlarının bu konuyu öncelikli araştırma konuları arasına alması ve en üst düzeyde destek vermesi gelecek için önemlidir. Umarım sağduyulu ve vizyon sahibi yetkili makamlardaki yöneticiler konuyu öncelikli olarak gündemlerine alırlar. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...