İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ukrayna savaşı ve ‘Millet-i Müselleha'

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünya diken üzerinde. Ukrayna üzerinden Rusya ile ABD/Batı arasındaki bilek güreşi devam ediyor… Konunun Ukrayna’nın çok ötesinde bir büyük güç kavgası olduğunu artık herkes biliyor. Ukrayna‘daki savaş küresel güç rekabetinin adeta bir ön cephesi gibi. Bir insanlık dramı yaşanıyor. Silahların gürlemesi teatral gök gürültüsü değil. Sonunda herkesi kabustan uyandırmak üzere inecek bir tiyatro perdesi yok. Ölenler, yaralananlar, sert kış şartlarında canını kurtarmak amacıyla ellerinde bavullarıyla yerini yurdunu terk eden kadınlar, çocuklar, yaşlılar. Kırk milyon nüfuslu Ukrayna’dan komşu ülkelere sığınanları sayısı 2.5 milyona dayandı. Bunun 1.6 milyon kadarı Polonya’ya geçti. Sirenler, bombalar, füzeler, tanklar, zırhlı araçlar.

* * * *

1993’ten beri Ankara’nın kardeş şehri olan başkent Kiev başta olmak üzere Ukrayna’nın birçok şehri Rus ordusunun kuşatması altında. Örneğin Kiev 1240’da Moğol orduları tarafından kuşatılarak yakılıp yıkılmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nda ise ‘Nazi Almanyası‘ tarafından işgal edilmişti. Şimdi de Rus ordusu Kiev başta olmak üzere Ukrayna’nın birçok şehrini kuşatma altına aldı. Tarihçiler anlatıyor. Savaşan taraflar tarih, din, dil ve kültür bakımından ortak köklere sahip aslında. Dinyeper nehrinin sol yakasına ‘Küçük Rusya', 1783’te Kırım’ın da ilhak edilmesiyle geri kalanına ‘Yeni Rusya‘ adı verilmiş.

* * * *

24 Şubat’tan bu yana dört hafta geçti. Askeri bilgimiz kısa dönem askerlikten ileri gitmiyor ama her akşam ekranlarda emekli paşalar ellerinde çubuklarla ekrandaki Ukrayna haritası üzerinde anlatıyorlar. İntikal yürüyüşü, hipersonic füzeler gibi pek çok teknik, askeri kavramı öğrendik dinleye dinleye. Ruslar niye ilerleyemiyor diye anlatıyorlar. Ancak paşaları doğru anladıysak şiddetli bir topyekün direnişle karşı karşıyalar. Rusya’nın Ukrayna’yı direnmeyi bırakmaya ikna edemediği görülüyor. Paşalara göre, her iki taraf yıpratma harbi yapıyor. Batı da zaten Ukrayna direnişinin devam etmesine yetecek kadar destek veriyor.

* * * *

Emekli paşaların söylediği bu direniş bize Osmanlı’daki adıyla Goltz Paşa olan Osmanlı ve Alman Orduları’nda Mareşal Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz’un kitabını hatırlatıyor… ‘Millet-i Müsellaha‘ (Das Volk in Waffen)… Silahlandırılmış Millet… 1883’te yazdığı bu kitap 1885’te Osmanlı Türkçesi’ne de çevrilip yayınlanmış… Goltz Paşa, 1883-1895, 1909-1910 ve 1914-1916 arası Osmanlı Ordusu’nda çeşitli görevlerde bulunur… Irak’taki 6. Ordu Komutanlığı sırasında 19 Nisan 1916’ta tifüse yakalanıp ölür. Cenazesi İstanbul Tarabya’da Alman Başkonsolosluğu’nun yazlığındaki askeri mezarlığa defnedilir.

* * * *

Prusyalı Paşa’nın bu kitabı pek çok dile çevrilmiş… Goltz Paşa‘ya göre, savaşlar yalnız muharebe sahasında bir eylem olmaktan çıkmış, milletlerin artık topyekün savaştığı döneme girilmiş… Askeri gücün artırılmasının da ordu ve milleti birleştirmek yoluyla yani milleti silahlandırmakla olabileceğini söylüyor özetle… Şimdi 1800’lü yıllarda değiliz… Hipersonik füzelerle, nükleer silahlar, uydularla, ekonomik yaptırımlarla hibrid savaşlar dönemi… Rus ordusuyla mukayese edilemeyecek derece zayıf bir orduya sahip Ukrayna da çareyi galiba Prusyalı paşanın kitabında yazdığı gibi silahlandırmış milletle topyekün direnmekte görüyor…

* * * *

Sürecin nereye evrileceğini tahmin etmek de kolay değil… ‘Savaşın ilk kurbanı gerçektir‘ denir… Bu yüzden savaşta propaganda bilginin önüne geçer. Konuşurken, yazarken dikkatli, temkinli olmakta yarar var sanırım. İngiliz filozof Bertrant Russel ’in çok yazılan bir sözü var ‘Savaş kimin haklı olduğuna değil kimin güçsüz olduğuna karar verir‘… Dileğimiz savaşın bir an önce sona erip acılara da bir an önce son verilmes

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...