İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ukrayna’nın kaderi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Önce Kovit-19 salgını, ardından Ukrayna’daki savaş dünyayı alt üst etti… Ve savaş da kısa bir dönemde bitecek gibi durmuyor… Silahlar muhtemelen haftalarca, hatta belki aylarca susmayacak gibi görünüyor… Bazı güçler de sanki savaşın uzamasını ister gibi sanki… Her iki tarafın güvendiği, görüştüğü Türkiye de var gücüyle savaşı sonlandırmak için uğraşıyor… Diplomatik müzakere sonucu bir ateşkes ile ilk adımın atılması gerekli önce… Ancak ateşkesten sonra Ukrayna'nın siyasi geleceği ve ardından uzun vadeli yeniden inşası ile ilgili temel sorulara sıra gelecek… Ancak siyasi geleceği belirlense bile yeniden inşası ile ilgili temel soruların uzun vadeye yayılacağı da varsayılmalı...
 

* * * *
The Washington Post gazetesinde politik analizler editörü Oliver Knox 4 Nisan’da dikkat çekici bir noktaya işaret ediyor ‘Ukrayna ve Rusya arasındaki görüşmeler, el yordamıyla çatışmayı sona erdirmeye doğru ilerlerken, ABD ve müttefikleri Putin'e karşı söylemlerini keskinleştiriyor… ‘ diyor…
 

* * * *
Oliver Knox, The Daily 202’s köşesindeki 4 Nisan’daki ‘Selenski'nin ikilemi‘yazısında özetle, ‘Putin ile müzakere etmenin bir değeri olup olmadığını sorgulayanlar için basitçe söylemek gerekirse, Selenski’nin Putin'e ve Ukrayna'daki Rus şiddetine yönelik kişisel öfkesini bir kenara bırakması gerekiyor‘ diyor… Selenski’nin ABD televizyonu CBS News'un Face The Nation sunucusu Margaret Brennan'a öylediklerini hatırlatıyor… ‘Rusya ile her türlü müzakereyi nasıl yapabileceğimizi söylemek zor. Ama bir başkan olarak bunu yapmak zorundayım. Savaş bitmeli, sadece bitmeli‘
 

* * * *
The Washington Post editörü, bir ikileme de dikkat çekiyor. Şöyle yazıyor… ‘Geçen hafta, diplomatik müzakerelerin büyük ölçüde savaşan tarafların savaş alanında ne yaptıklarını düşündüklerini ve müzakere edilen bir anlaşmaya karşı daha fazla savaşarak kazanacakları daha fazla şey olup olmadığını yansıttığını yazdım. Ukraynalı liderin savaş zamanı liderliği, pozisyonunu bir şekilde karmaşıklaştırdı : Rusya'ya karşı direnişi harekete geçirmek için Ukrayna'nın savaş alanındaki kahramanlıklarından ve ulusal kimlik duygusundan yararlandı. Aynı güçler, Putin'le uzlaşmasını zorlaştırabilir.‘
* * * *
 

Savaşın, Ukrayna’nın çok ötesinde bir büyük güç kavgası olduğunu artık herkes biliyor… Dünya endişe içinde… Avrupa semalarında da bir ‘Savaş korkusu‘ dolaştığını unutmamak gerek… 1966'da Kiev doğumlu Ukraynalı yazar Julia Kissina, 1990'dan beri Almanya'da yaşıyor… Eserleri Suhrkamp-Verlag gibi saygın bir yayınevi tarafından tarafından yayınlanıyor…
 

* * * *
Geçtiğimiz günlerde bir İsviçre gazetesinde şöyle yazıyordu… ‘ Okulda Marx ve Dostoyevski okuduk, Şevçenko okuduk. Ukraynaca ve Rusça iki dil arasında büyüdük. Kiev bir zamanlar kendi efsaneleri ve anıtları olan, gösterişli, süslü evleri olan bir şehirdi.
 

* * * *
İlkbaharda Kiev'de leylaklar çılgınca çiçek açardı. Tatlı ve baharatlı kokuyordu. Herkes bu kokuya sarhoştu. Ayrıca Kiev'de kestane vardı, kestane rengi şehrin bir simgesi. Ve bu devasa kestane ağaçları her bahar çiçek açardı ve sanki üzerlerinde bir sürü yanan mum olan, gökten sarkan devasa antika avizeler varmış gibi görünüyordu. Kiev'de ayrıca Kiev pastası vardı – dünyanın en kremalı pastası – Kiev barok! Bu pastaya dünyada kimse karşı koyamaz!
* * * *
Ukrayna'da yaşam oldukça rahattı. Tabii ki sorunlar, kavgalar vardı: hangi dil konuşulacak, Rusça mı yoksa Ukraynaca mı. Tıpkı Jonathan Swift'in yumurtanın hangi ucundan kırılacağıyla ilgili hikayede yaptığı gibi. Ve ‘büyük komşu‘ müdahale etmeseydi her şey yoluna girecekti. 2014 yılında Rusya, Kırım'ı ilhak etti. Sonra Donbas'taki savaş başladı. Bu günü, bu akşamı, bu geceyi asla unutmayacağım: 24 Şubat 2022… Savaşın bir an önce sona ermesi herkesi dileği… Seneca derki… 'Küçük acılar konuşabilir, büyük acılar ise dilsizdir'… İnsanlık, dile gelmeyen o büyük acıları işitebilmektir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...