İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hakkınız ödenmez dediler ödemediler!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

AKP iktidarı son dönemde ne söz verdi ise tersini yapmaya devam ediyor. Pandemi döneminde canları pahasına can kurtaran hekimlerimiz, hemşirelerimiz her kademeden sağlık çalışanlarına resmen "KAZIK" atıldı. O dönemde Cumhurbaşkaın Erdoğan bile eşi ile balkona çıkıp sağlık çalışanlarına alkışlarla destek vermişti. Anımsayın. O dönemde bu cümle kuruldu. Sağlık çalışanlarına "Sizlerin hakkı ödenmez. Yaptığınız karşılığı yok" dediler. Aralık ayı başında TBMM'de Cumhurbaşkaı Erdoğan'ın yanında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık çalışanlarına 2 bin 500 ile 5 bin lira arasında değişen zamlar uygulayacaklarını açıkladı. Bakan Koca, hekimlere yönelik düzenlemenin TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne eklenerek yapılacağını söyledi. Bu düzenleme maalesef hayal oldu. Bu ve birçok konuda AKP hayallerine eklendi.
 

Salgını önlediler ama


Covid-19 pandemisi döneminde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özverili çalışmaları sonucunda pandeminin daha da yıkıcı olmasının önüne geçildi. Sağlık çalışanları böylesi önemli bir alanda, nitelikli hizmet üretmeye çabalarken pandemi ile birlikte ekonomik krizin derinleşmesi, çalışma koşullarında yaşanan zorlukları artırdı. Ekonomik haklar giderek geriledi. İşlemeyen ve sağlıksızlık üreten sağlık sisteminin tüm yükünü sağlık çalaılanları çkti çekmeye de devam ediyor.Ancak yaşadıklarının kader olmadığını da biliyorlar.
 

Karanlık tablo


Sağlık alanında yaşanan, hekimleri ve sağlık çalışanlarını umutsuzluğa sürükleyen bu karanlık tabloya karşı hakları için mücadele eden sağlık çalışanalrı, “Daha iyi bir sağlık ortamı için mücadele ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadığımız, tüketen çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı" diye tepkilerii dile getiriyorlar.
 

İki yılı bir anımsayalım


Türkiye'de corona virüsü vaka sayıları Omicron varyantının da etkisiyle rekor seviyede seyrederken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Artan vaka sayılarının sizi ürkütmemesini Sağlık Bakanınız olarak en yüksek sesle söylüyorum, endişe etmeyiniz, hastalık eski günlerindeki gücünde değil” açıklamasında bulunmuştu.Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın artan vaka sayılarıyla ilgili "Endişe etmeyiniz. Hastalık eski günlerindeki gücünde değil" sözlerine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla tepki göstermişti. TTB, "Hiç bir önlem almayan, salgını kendi haline bırakan Sağlık Bakanlığı'nın halk sağlığını önemsemeyen politikaları nedeniyle ölüyoruz." ifadelerini kullanmıştı.
 

İki yılda neler oldu


Bakın “…Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Her biri bir can. Her biri bir insan.Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk! Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz.. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler….”
 

Her dalda yıkım oldu


Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler ve aile sağlığı çalışanları pandemi sürecinde çok yoruldu. Özellikle filyasyon alanında çok çabaladık, bir sürü meslektaşımız ve çalışma arkadaşımız covid sebebiyle hayatını kaybetti. Pandeminin başından beri aynı hikâyeyi düşünürüm. Kayık su aldıkça elindeki maşrapayla suyu boşaltan kayıkçı, delikleri tıkamasına rağmen su almaya devam eden kayığın suyunu boşaltmaya çabalarken diğer yandan da kayığı kayalıklara vurur. Türkiye'de de sağlıkçılar olarak maşrapalar elinde suyu boşaltmaya devam ederken bir yandan da, kayıkçıyı değiştireceklerini düşünüyorlar. Pandeminin başından beri hastanelerde bunlar yaşandı.
Artık yönetemediğimiz, baş edemediğimiz bir tabloyla karşı karşıyayız. Finalde sağlıkçılara “Giderlerse Gitsinler” deniliyor. Çalışma şartları, geçim sıkıntısı, yoksulluk, enflasyon. Soru hep aynı, suyu mu boşaltalım kayıkçıyı mı değiştirelim? Pandemi süreci özellikle salgın boyunca işçi sınıfı hastalığı olarak yaygınlaşarak önümüze çıktı. Pandemi sürecinin yükünü sağlık işçileri sağlık emekçileri olarak çekti.


Sahte alkışlar sahte sözler


Pandemi boyunca emek veren hekimlerimize ve sağlık çalışanlarına gösterdikleri özverili çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Çok yüksek sayıda sağlık çalışanını kaybettik, pek çoğu hastalanma pahasına sağlık hizmetini vermeye devam etti. Pandeminin ilk günlerinde yapılan alkışların ne kadar sahte olduğunu iktidarın son söylemlerinde gördük. Maalesef önlenebilir bir hastalık sebebiyle, gerekli önlemler alınmadığı için, sağlık hizmetleri özelleştirilmiş olduğu için, birinci basamak sağlık hizmetleri tamamen yok edildiği için ve hızlı aşılama yapılamadığı için resmi rakamlara göre 95 bin ama gerçekte 250 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik. Hastalanan birçok vatandaşımız da maalesef belki de birçok hastalığa maruz kalacak.İktidar,   sadece algıyı yönetti ama sağlığı yönetemedi.Sağlıkçıları koruyamadılar, güvenli sağlık koşullarını sağlayamadılar.
 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...