İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kelimeler

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Günümüzde kültürün ve dilin gelişkinliği onun olay ve olgu ya da bir tanımı ifade ederken kullandığı anlatımın çokluğu ve açıklayıcılığı büyüklüğünün ve zenginliğinin göstergesidir.

Dünden bugüne epey zaman geçti. Bu süreçte fiziki askeri üstünlükler teknolojinin kullanılması ve bunun ekonomiye aktarılmasıyla tepe taklak oldu.

Ülkemiz yöneticileri gelişen koşullara uyum sağlayıp teknolojiyi kullanmış olsaydı bugünkü koşullarda olunmazdı.

Teknolojik, ekonomik, politik, felsefi ve sanatsal dil, ekonomik ve askeri emperyalist gücün hakimiyetindedir. Buna rağmen dilin gelişkinliği zenginliği her olgu ve olaylar için ayrı bir ifade etmede kendini gösterir. Birçok dilde anne ve babanın kız ve erkek kardeşlerinin söylemi aynıdır, ama konuştuğumuz dilimizde bu durum ayrıdır.

Kelimeler bir ifade edişi anlatır. İfade etmek ayrı bir kültürel birikimdir.

***

Devlet; toprak bütünlüğüne bağlı olarak ekonomik /politik olarak örgütlenmiş topluluğun tüzel varlığıdır.

Kamu; bir ülkedeki halkın bütünü yani halk.

Lider, önder; gücü, ünü veya toplumsal yeri dolayısıyla belli zaman ve durumlarda içinde bulunduğu toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetebilmelidir. Bu nedenle topluluk içinde karar verme yetkisi sorumluluğu basite indirgenemez.

Lider, önder, öncü ve kılavuz toplumun içinde bulunduğu sorun ve bunalımlarda sancı ve dirençte kendini gösterir.

Yaşamında ilk kez sorumluluk ve liderlik koltuğuna oturmuş birisi sessiz ve sakin yaşamındaki rahatlığı bulamayacağından rahat değildir. Herhangi bir durumda birinin görüşüne de başvurmaz. Bu kişi değerli bir şeyini kaybedeceğini sanıp kaygılanır tasalanır.

Adamın olmadığı yerde çenesindeki kıldan keçiye “celebi”, aslı olmadığı yerde de gölgeye itibar edilir.

Bunların gerçek yüzlerini göstermek zor olmasa gerekir.

Tam da bu sırada hepimizin bildiği anlı şanlı, aklını gerektiği gibi kullanamayan, zekâsı fazla gelişmemiş, düşüncesiz, yerli yersiz davranan, kavrayışsız, vurdum duymaz, kalın kafalı, izansız, ferasetsiz ama aslında dalkavuk, sırnaşık, arsız, utanması sıkılması olmayan yılışık, yüzsüz, aç gözlü yani “yalakalar” ortaya çıkar, sırça köşkte oturana methiler dizer.

Yaptıkları maskaralıklar güldürebilir ama bu durum toplumsal yaşamda çekilmez bir hal alır.

Gerçekler atı alanın Üsküdar'ı geçtikten sonra fark edilir ki iş işten geçer.

Hasbelkader sırça köşkte oturanın gitme zamanı gelmiştir.

“Liderlik ve yalakalık” birbirine yakın ama bir o kadar birbirinden farklı. Toplumsal gerçekler değerinde bakacaksak günümüz koşullarında sıradan birinin de lider olacağını bilmemiz gerek.

***

Evet, kelimeler toplumsal yaşamda düşüncemizi ifade eden sözcüklerdir. Sözcüklerimizi birilerine yaranmadan, çıkar gözetmeden ve düşünerek ne anlama geldiklerini bilerek söylemeli ve yazmalı değil mi?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...