İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Milli tahammülsüzler!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Milli Bayramlarımızı zevkine ve keyfine göre iptal edenlere bu toplumun belli kesimi haricindeki diğer insanlar ses çıkarmayıp suskun kalabiliyorsa bu onursuzluktur.

Kaldı ki ulusal ve dini bayramların ulus bilincinin pekişmesinde, vatan sevgisinin gelişmesinde, ülke bütünlüğünün korunması bilincinin gelişmesinde çok önemli işlevi vardır.

Okullardan ve çocukların ellinden bu bayramların alınacak olmasının tek sebebi Ulusal değerleri eğitim sisteminden uzaklaştırmak ve tasfiye etmekten başka bir şey değildi.

Çünkü Atatürk ve onun değerlerine tahammülü dahi olmayan bu zihniyet terör bahanesiyle 30 Ağustos Zafer Bayramını, Van depremi sonrasında da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını acımız büyük diyerek iptal etmişti.

Oysaki AKP’li Bakan ve Vekiller aynı tarihlerde acılarını dindirmek için düğünden düğüne koşarak halay çekmekten de geri kalmamıştı.

Hatırlarsanız Milli Eğitimin, Akp’li Eğitimsiz bir bakanı yayınladığı bir genelge de “Soğuk hava dolayısıyla çocukların sağlığı bozulacağını, öğrencilerin derslere ilgisinin azaldığını ve bunun da motivasyon bozukluğuna yol açtığını ve bu yüzden kutlamaların sadece okullarda yapılmasının daha uygun olacaktır” diyerek adeta 1926 yılından beri kutlanan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı bu saçma bahanelerle baltalanmaya çalışmıştı.

Gerekçesi her ne olursa olsun hiç bir ulusal bayramın bu bahanelerle iptal edilemesi mümkün olamaz. Kaldı ki milli bayramlar için “düzenleme yapılıyor” diyebilmek kimsenin haddine değildi.

Bu göstergeler ülkemiz de gericiliğin günden güne hızla nasıl ilerlediğinin açık bir kanıtıdır. Bazıları yıllardır cemaat okulların da öğrenim gören öğrencilerin “milli bayramlara” neden kutlamadığını ya da neden katılım sağlanmadığını sormaya cesaret dahi edemiyordu.

Aslında bu bir cesaret değildi, bu geçmişte dedelerinin başaramadığını, günümüz torunlarının Cumhuriyetten intikam alma gayretiydi. Lakin dedelerinin kursağında kalan şey torunları için sadece “leyleğin ömrü laklakla geçer” misaliydi.

Demem o ki; bir insan da önce “Milli onur ve gurur” olacak. Eğer kişi de o onur ve gurur yoksa üstüne zorla koymaya çalışsanız da durmaz düşer.

Çünkü; Cumhuriyeti anlamak, milli bayramları coşkuyla yaşamak kişilik meselesidir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...