İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Konuş...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Uzun süredir bu köşeden sizlere yazamadım. Aslında yazılacak o kadar konu varken  bir süre kalemimize müsaade verdik diyelim. Bu müsaadenin biraz uzadığını düşünerek  KONUŞ dedik. Bugün kü yazımızın başlığını  FAİZ  AHMAD’den aldım. FAİZ AHMAD edebiyat  dışında bir sendikacıydı. Başlığımıza konu olan şiirinde şöyle sesleniyor insanlara….

Konuş çünkü iki dudağın serbest,

Konuş dilin hala sana ait,

Dik duran bu beden senin,

Konuş, hayatın, hala sana ait...

Bak demirci ocağında,

Kıvılcımlar zıplıyor, çelik kızarmada,

Asma kilitler ardına kadar açıyor çenelerini,

Zincirlerin kucaklaşmaları yayılıyor!

Elinde kısa zaman yeterli,

Bedenin ve dilin ölmesine var daha,

Konuş, hakikat henüz hayattayken,

Konuş söylenmesi gerekeni...

Ne dersiniz bugün yarın gelecekte istediğiniz gibi konuşabildik mi? Konuştuğumuzda duyanlar oldu mu? 

Sene 2016 hain FETÖ darbe girişimi ve  Asker Hastaneleri kapatılması ile başlayan süreç. Kapatılan Asker Hastaneleri personeli ve hastane binaları Sağlık Bakanlığı’na devir edildi. Zamanın Sağlık Bakanı ‘’daha iyi işleteceğiz ‘’dedi işletildi mi ? O bakımlı yeşillikler içindeki binalar harabe oldu . Emeklilik hakkını alan çoğu personel emekli oldu. Personelinin özlük hakları korunacak denildi başta lojman servis tayin bedeli ellerinden alındı. Kısacası  korunmadı hakları……Önce sustuk boğazımızda bir yumru ile sustuk susmaya devam ettik ama yıllarca emek verip çalmadan bileğimizin hakkıyla liyakatla aldığımız sertifikalara sahip mesai arkadaşlarımızın sertifikaları  hiçe sayılıp unvanları alınınca  çalmadık kapı bırakmadık. Baktık olmuyor hukuk yoluna gittik LEHTE birçok karar alındı……. peki yanlışlar doğru yapıldı mı ? Kocaman bir HAYIR ı buraya koyalım öncelikle. Toplu alınan unvanlar toplu iade edilmedi hala  mücadele devam ediyor.

Sonra devir olduğumuz bakanlıkta sağlık ve sosyal hizmet kolunda  birçok sorunla mesai arkadaşlarımızla beraber mücadele ettik. Acile hizmet verip acil farkıyla ödenmeyen nöbet ücretleri için , ödenmeyen harcırahlar için ,görev tanımında olmayan işlerin yaptırılmaması için , pandemide canlarını hiçe sayıp görevi başında olup ek ödeme adaletsizliği yaşayanlar için,  toplu sözleşme de konulan yüzde bir barajı için ,komik rakamlarla verilen giyim yardımları için, artan enflasyon iğneden ipliğe gelen zamlar ve vergi dilimi için ,ihtiyacımız var denilip Askeri Hastanelerin açılması söz konusu olduğunda yeni mağduriyetler yaşanmaması için, EYT için ,YHS nin kalkması için, şartsız koşulsuz tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi için ,3600 ek gösterge için , üniversite tercihlerinde yer alıp sağlık yönetimi sağlık kurum işletmeciliği bölümü mezunu olup atanamayanlar için ,bitmeyen şiddet için, aile sağlığı merkezlerinde çalışanların sorunları için, görevde yükselme unvan değişikliği sınavı için, palyatif bakım merkezlerinin çalışma usul ve esasları için, mesai dışı çalışma ücretleri için, şua izni için, icap nöbetleri ödemeleri için ,uzman biyolog unvanı için……yetkili ama etkisiz sendikaların sustuğunda konuşarak mücadele verdik daha yolun başındayız mücadele vermeye hakkımız olanı almaya  devam edeceğiz. Bu vatan bizim bu topraklar bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giderek ananelerimize örfümüze adetimize dinimize bayrağımıza sahip çıkarak mücadele edeceğiz. Hak hukuk adalet liyakat her şeyi çözecek inanıyoruz umudumuzu yitirmiyoruz.

Jean-Jacques Rousseau ne demiş;

‘’İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır’’

Geldiğimiz noktada ise, iğneden ipliğe her  şey çok pahalı ama değeri hep düşük kalan bir şey var, o da insan hayatı……Daha çok kısa bir süre önce  kömür karası yüreğimizi dağladı ,başta BARTIN olmak üzere bugüne kadar kaybettiğimiz maden işçilerimizi , vatanımızı savunurken bizler rahat yataklarımızda yatarken hayatlarını kaybeden şehitlerimizi saygıyla rahmetle anarken ,yaralı maden işçilerimize ve gazilerimize acil şifalar diliyorum.

Yazımızın başlığını KONUŞ koyduk  ama KONUŞMA özgürlüğüm olmazsa emeğimin karşılığını alamadığımda ,yanlışların olduğunu gördüğümde bundan sonra  nasıl söyleyeceğim ?

Kalın sağlıcakla……

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...