İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Cumhuriyet sıradan gün değildi!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Çünkü Cumhuriyet; 250 bin şehidin kanıyla kazanılmış bir zaferdi.

Cumhuriyet kadınların dövülmesi, öldürülmesi, tecavüz edilmesi ve eve hapsedilmesi değildi.

Cumhuriyet dediğin kadına seçme ve seçilme hakkı veren kadın ve erkeği eşit kılan bir varoluşun günüydü.

Cumhuriyet kız çocuklarını gelin, erkek çocuklarını damat yapılması değildi.

Cumhuriyet dediğin çocukların geleceğini, huzurunu, yarınlarını garanti altına almaktı. (Eğiterek)

Cumhuriyet toplumu etnik kimlik ayrıştırmasına sokmak değildi.

Cumhuriyet dediğin farklı din ve mezhepten olan insanları aynı ülke içinde kardeşçe yaşamasını sağlamaktı.

Cumhuriyet tarım alanlarının sanayinin bitirilmesi değildi.

Cumhuriyet dediğin Köylüyü milletin efendisi. Üreteni istihdam yaratanı el üstünde tutmaktı.

Cumhuriyet Yargının siyasallaşması. Siyasetin emrine göre hareket etmesi değildi.

Cumhuriyet dediğin savcıların ve hakimlerin tarafsız olması, emir almayan, itaat etmeyen sadece vicdanı ile hareket etmesi demekti.(Sırf bu yüzden değil miydi? Hakim ve Savcılarına Cübbelerinde düğme olmayışı.)

Cumhuriyet siyasal oluşumların liyakatsiz insanları (dünür, yeğen, dayı, arkadaş) gibileri atamak değildi.

Cumhuriyet dediğin hak yemeden, kişileri ayrıştırmadan toplumun her kesimine aynı mesafede eşit davranabilmekti.

Cumhuriyet ülkeyi cemaat ve tarikatlara teslim ederek dünün mandalarının yapamadığını. “Bu ülkenin parsel parsel satılması, Kurumların cemaatçileri teslim edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yıkılmasına seyirci kalmak değildi.

Cumhuriyet dediğin 7 düvelle savaşarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini Mandalara teslim etmemekti.

İşte sizin Cumhuriyet anlayışınızla bizim Cumhuriyet anlayışımızın arasındaki fark bu.

Siz kendinize göre biz ise 1923’ün bize tanıdığı hak ve özgürlüklere göre Cumhuriyetçiydik. 

Yani Mustafa Kemal Atatürk bize emanet ettiği Cumhuriyet gibi...

Ve ne acıdır ki 250 bin şehidimizin emanet ettiği 783 bin 562 kilometrekarelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprağını “Ermeniyim ama Türk’üm, Kürdüm ama Türk’üm” diyerek vatanına sahip çıkarken. Diğer tarafta Türkiye’yi mandalara teslim etmek için can atanların bıraktığı enkazdan (Osmanlının küllerinden) koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaratan ve o Cumhuriyetin kendisine sunduğu bağımsızlık ve özgürlük sayesinde ülke yönetiminde yer alıp “maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe'nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz, konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz” diyebiliyordu.


 

Ne diyelim; Allah Atatürk ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile hesaplaşma içine giren nankörlerin düşünme setlerinize zeval vermesin!


 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun.


 

Saygılarımla 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...