İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Şikayetimiz geniş kaldırımlar olsun

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

En baştan söylemeliyim ki yazacaklarım bazılarının hoşuna gitmeyecek. Teknolojik gelişmeler nedeniyle pek çok şeye kolayca ulaşabilmenin getirdiği hazırcılık mı bilmiyorum ancak ne yazık ki hareket kabiliyetimizi de kaybediyoruz. Ne demek istiyorum internete giriyoruz bir tıkla yemek geliyor, evin ihtiyaçları bir tıkla kapımızda, dışarı çıkınca da istiyoruz ki aracımızla gideceğimiz yerin kapısına kadar gidebilelim imkan olsa içeride arabamızla girelim. Markete, kasaba, fırına, bankaya, eczaneye bunun gibi aklınıza gelebilecek ihtiyaçlarımızı karşılamak için gittiğimiz her yerin kapısına kadar aracımızla gitmeyi, işyerimizin önüne aracımızı park etmeyi istiyoruz. Bu davranış tamamen bencillik.

Kaldırımlar çok geniş, araçların geçmesi için daracık yol ayırılmış eleştirilerini duyuyorum. Evet kaldırımlar çok geniş, bence harika oldu yıllardır insanlar kaldırımların darlığından, çocuklu anneler bebek arabaları ile dolaşamadıklarından şikayet ediyordu. Şimdi kaldırımlar oldukça geniş ve ferah. Şimdi ise şikayet araçların geçemiyor olması. Fakat unutulan bir şey var hizmetler “öncelik insan” temeline dayalı olduğu için araçlar ikinci sırada yer alıyor olabilir. Zaten şehir merkezi keşke tamamen araç trafiğine kapalı olsa, Çatalca Meydanı dar bir alan ve pek çok kurum, kuruş, banka, mağaza, alışveriş yerleri meydana sıkışmış durumda. Hal böyle olunca ve araçlarda bu sıkışıklık içine dahil edilince ne yazık ki işin içinden çıkılmaz bir durum oluşuyor.

Bankalara gidecekler ya da saydığım diğer yerlere ulaşmak isteyenler araçlarını park alanı olarak kullanılan ve ücretsiz olan Mehmetçik Meydanı’na park etseler ve yürüseler trafik biraz olsun rahatlayacaktır. Bir diğer önerimse Çatalca Meydanı artık büyüyen Çatalca’ya yetmiyor. Özellikle bankaların bulunduğu caddede ciddi bir yoğunluk söz konusu. Bankaların ATM'leri başka bölgelerde de bulunsa mesela Ali Çavuş mevkii gibi herkes orada işini ATMler de halletse yine meydanda yaşanan yoğunluk azalacak hatta vatandaş içinde oldukça faydalı bir hizmet olacak. Ali Çavuş Durağı’nın orada hizmet vermeyen bir ATM var. O hali hazırda bulunan ATM’nin faaliyete geçmesi ve diğer bankalarında olması yarar sağlayacaktır.

Çatalca artık hızla büyüyen ve yerleşim alanı olarak da genişleyen bir yapıya sahip, eski günlerdeki gibi sadece Kaleiçi ve Ferhatpaşa Mahalleleri’nden ibaret değil. Yukarıda KİPTAŞ Konutları, Şair Necmettin Halil Onan Bulvarı’nın orada yapılan siteler ve daha da yoğunlaşan bir yapılaşma devam ederken buralarda yaşayan insanlar ve diğer mahallelerden (eski adıyla köyler) gelenlerde mecburen meydana sıkışıp kalıyor. Hatta diğer nüfusun yoğun olduğu mahalleler (köyler) de bile banka ATM'eri bulunmalı. Madem adları mahalle oldu, gerçekten mahalleye yakışır hizmetlere de sahip olmalılar. Günümüz şartlarında pek çok ödeme bankalar aracılığıyla yapılıyor. Çalışanlar maaşlarını bankadan alıyor, kiralar, faturalar banka aracılığıyla ödeniyor. Yani bu saydıklarım keyfi ihtiyaç değil karşılanması mecburi ihtiyaçlar.

Eski günlerde takılıp kalmaktan vazgeçip büyüyen Çatalca’yı görmeli ve bakış açımızı da gelişime ayak uyduracak biçimde değiştirmeliyiz. Büyümek ve gelişmek sadece yapılaşma ve nüfusun artmasıyla olmuyor. Gelişen ve yoğunlaşan nüfusa yetecek ve cevap verecek şekilde hizmet sunabilmek asıl gelişmenin göstergesi olmalı. Bunun içinde ihtiyaçları günü birlik çözümlerle geçiştiren değil ileriyi öngörebilen yöneticilere ihtiyaç var. Sözün özü kaldırımlar geniş olsun, meydanlar da araç yoğunluğu olmasın. Meydanlar insanların nefes alacakları ağaçlarla, çiçeklerle, çimlerle örtülü ferah alanlar olsun. Küresel ısınmadan, çevre kirliğinden yakındığımız ve bilim insanlarının yakıtlı araçların atmosfere bıraktığı atık gazın ciddi zarar verdiği üzerine sürekli uyarılarda bulunduğu günümüz şartlarında en azından insanların yoğun olduğu alanlarda araçların az kullanılması yürüme mesafesindeki yerlere yaya olarak ulaşımın sağlanması fayda sağlayacaktır. Hem de atalarımızın bir sözü vardır nerede hareket orada bereket. Sağlığınız için yürümeyi, gelecek nesillere yaşanılır ve nefes alınır bir dünya bırakmak içinde araçlarınızı gereksiz yere kullanmayıp uygun yerlere park etmeyi unutmayın.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...