İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Herkes gücü kontrol etmek istiyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Güç siyasi iradedir.

Siyasiler her zaman muhalefet olduklarında adaletten dem vurarak iktidardaki siyasi iradeye yüklenirler.

Bu iktidarlar muhalefet kanadına göre genellikle adil olmazlar. Kötü yönetildiklerini, yolsuzlukları, haksızlıkları, zaruri ihtiyaçları gerektiği gibi yapılmadığından hep şikâyetçi olurlar.

Bu davranış biçimi genellikle tüm dünyada aynıdır yani ben gelirsem senden daha güzel bu ülkeyi yönetirim der, planlarını halka anlatır seçilir ya da seçilemez.

Bu sahne demokrasi ile yönetilen her ülkede üç aşağı beş yukarı aynı senaryo üzerinden yürür.

Peki ölçü ne olmalıdır? Bir iktidar ne yaparsa yönettiği halka gerçekten iyi bir hizmet etmiş olur?

Şimdi bunları genel anlamda üst başlıklarla sıralayacağım.

Karnın doyuyor mu? Gıda ihtiyacına sorunsuz ulaşabiliyor musun?

Yaşadığın ülkede can güvenliğin sağlanıyor mu? Ciddi bir can güvenliği sorunu yaşıyor musun?

Eğitimde eşitlik var mı? Kaliteli mi? Senin ve o ülkede yaşayan insanların eşit bir eğitim aldıklarından emin misin?

Sağlık hizmeti alma konusunda sorun yaşıyor musun?

Adalet konusunda mahkemelerin verdiği kararlara adil ve bağımsız diyebiliyor musun yani adaletine güveniyor musun?

Aylık gelirin stres yaşamadan borç almadan yaşamsal ihtiyaçlarını karşılıyor mu?

Ticaret yapar iken devletin sana destek oluyor mu rahat bir ticaret yapabiliyor musun?

Din ve inanç konusunda sana eşit davranıyor mu?

Ülkedeki ulaşım, alt ve üst yapılardan memnun musun?

Kişisel özgürlük alanında ne kadar özgürsün ya da değilsin?

Gelecek ile ilgili kendini ne kadar rahat hissediyorsun?

Bir aile içinde en az üç kişinin çalışması ile mal mülk yapabilme imkânların var mı?

Ticari ahlaksızlık, dolandırıcılık, fuhuş toplumda yozlaşma var mı?

Edepli, ahlaklı, nezaketli, hoşgörülü, saygılı ve mutlu bir ülkenin insanı mısınız?

İstikbalim ne olacak mı diyorsun? Geleceğinden umutlu musun?

Bu yazdıklarımın çoğuna olumlu cevap verebiliyorsanız sizin yaşadığınız ülkeden hiç şikâyetçi olmamanız gerekir. Yaşamanıza bakın hayatın tadını çıkarın. Siyasetçilerinizi ve yöneticilerinizi el üstünde tutun.

Ama bu yazılanların büyük bir çoğunluğuna olumsuz bir yorumunuz var ise o ülkede inanın bana demokrasi adı altında bir diktatörlük, bir soygun vardır. Bütün demokrasi ile yönetilen ülkeler için bu görüşüm geçerlidir.

Kendi yandaşlarını zengin ediyorlar ve senin için iktidar olmuyorlardır. Demokrasiyi bir araç olarak kullanıp seni dolandırıyorlardır.

Yani hak için kurban diyenler aslında küp için kavurma yapıyorlardır.

Doğru siyasetçileri seçemezsen ahlaksızlık, yalan, rüşvet, adam kayırma, gayrimeşru işler, sapkın ilişkiler, uyuşturucu, kendi adaletini kendin sağlama, mafya siyaset bağlantıları, yani insanlıktan çıkacağınız her kötülüğe hazır olmalısınız.

Yani değerli okur, her şey senin elinde… İyiyi de kötüyü de seçen sensin. Sen seçimini doğru yaparsan sorun olmaz. Sen seçmeyi ve iktidardan indirme dirayetini gösterdiğinde her şey daha güzel olacak.

Yaşadığın genel sorunlarının büyük bir bölümü senin seçme ve gerektiğinde indirme yani seçmeme hakkını doğru kullanmana bağlı.

Siyasetçi sorun değil onlarda bu toplumun içinden çıkan insanlardır siyasetçiler yoğurdun kaymağıdır yoğurdun kendisinde sorun var yani, sorunun kendisi sensin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...