İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ölene kadar nafaka ödemek neyin cezası?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kimi 2.5 ay evli kalmış ama tam 8.5 yıldır ayrıldığı eşe nafaka ödediğini söylüyor. Diğer bir erkek, on bir yıl evli kaldığını fakat 18 yıldır hala nafaka ödemek zorunda olduğunu anlatırken “neyin cezası bu!” diye isyan ediyor.

Süresiz nafakaya mahkum edilen mağdurlar, bu haksızlığın giderilmesini istiyorlar. Sosyal medya üzerinden seslerini duyurmak için platformlarda toplanıyorlar.

Çünkü; ölene kadar bu nafaka yükünü taşımak istemiyorlar!

***

Eşlerin ayrılması durumunda, yoksulluğa düşecek olan eş isterse, süresiz nafaka bağlanıyor. Bu kadın veya erkek olarak belirtilse de, ben kendi çevremde kadından nafaka alan bir erkeğe rastlamadığımı da belirteyim.

Çocukları varsa, (18 yaşından küçükler için) bakım ve eğitim gibi masrafları için velayet hakkına sahip olan eşe, iştirak nafakası ödeniyor. Çocuğa ödenen nafaka bile reşit olduğu yaşa gelene kadar ödenirken, eşe ödenen nafakanın süresiz olması çok da hakkaniyetli bir uygulama değil.

***

Kabul edilmesi gerekir ki, evliliğin ticari bir anlaşma, ömür boyu geçim sağlamak adına yapılmış bir sözleşme olarak görülmesi yanlıştır. “Evlilikten emeklilik” diye bir yasa olmadığını düşünürsek, birbirleriyle iletişimi kopmuş ve birlikteliğine son vermiş insanların diğerinden “nafaka” adı altında geçimini sağlamasını beklemek pek sağlıklı bir düşünce de değildir.

***

Bu konuda yeniden hukuki bir düzenleme yapılması gerektiği kanaatindeyim. Elbette, burada evliliğin süresi, tarafların gelir ve eğitim düzeyi önemli.

Örneğin; Evlilik yapıldığında kadının bir işi ve geliri varsa, erkek buna karşı çıkıp eşinin çalışmasına izin vermemişse, evlilik süresi de göz önünde bulundurularak, bu süreçte yaşanan maddi kayıpların, eşten bir seferde tazminat olarak ödemesi, kanun yoluyla talep edilebilir.

Çocuklar varsa, gelire göre ortak bir bütçe yapılmasına karar verilebilir.

***

Aslında ayyuka çıkan kadına şiddet olaylarını bitirmek konusunda bu meselenin çözülmesini de önemli olarak görüyorum. Zira, ayrıldığı eşe nafaka ödeyen bir erkek, hala kadın üzerinde hakimiyet kurup, söz sahibi olduğu hissine kapılıyor. Ayrılmış olmasına rağmen, nafaka ve varsa çocukları sebebiyle bağlarını tam anlamıyla kopartmaları mümkün olmuyor. Bu durumda nafaka alan kadın kendi özgürlüğünü de kısıtlamış oluyor. Ayrıldığı eşi geçimini sağladığından, herhangi bir işte çalışmamayı veya sigortasız çalışmayı tercih edebiliyor.

Erkek için de aynı sorunlar geçerli olup, yeniden evlenmişse, eski eşe ödenen nafaka, hem maddi olarak hem de manevi olarak ailede huzursuzluğa sebep oluyor.

***

Diğer ülkelerde nafaka ile ilgili yasalar nasıl diye araştırdığımda;

Almanya’da, boşanmak için bir yıl evli kalmak gerektiği, nafaka içinse, sağlık, eğitim, çocuklar göz önüne alınarak hakkaniyetli ölçülerde karar verildiği belirtiliyor. Bağlanan nafaka süreli veya süresiz olabiliyor. Ancak, nafaka alan eş, kısa zamanda meslek edinmesi konusunda sorumlu tutuluyor.

İsviçre’de, evlilik süresi dikkate alınıp, 18 aydan kısa süren, çocuksuz evlilikler de nafaka ödenmiyor.

Fransa’da, süreye bakılıyor ve tek seferde bir ödeme yapılıyor. Ancak hakimin kararına göre, taksitlere bölünerek bir ödeme planı oluşturuluyor.

İngiltere’de de, süreli ve sınırlı olarak tanımlanıyor.

***

Süresiz nafaka yükümlülüğü ağır bir uygulamadır. Hakkaniyetli olarak yasal düzenlemeler yapıldığında, eğitimli ve ekonomik özgürlüğünü sağlamış kadınlarımız da artacaktır.

Dünya değişiyor, herşey değişiyor. Bu yüzden evlilik, aile kurma gibi eylemlerde de bazı şeyleri irdelemek gerekir. Bana sorarsanız, evlilik birliği oluşturulurken çiftlere süre verilmeli. Nasıl ki kullandığımız sürücü belgesinin, kimlik belgesinin bir süresi varsa evlilik cüzdanının da süresi olmalı. Hatta ehliyeti yenilemeden önce nasıl ki tekrar sağlık raporu isteniyorsa, evlilik cüzdanı yenileneceği zaman da çiftlere “tamam mı, devam mı?” diye sorulmalı ve bu sorulan sorular, üç-beş-on yıl vs. gibi karara bağlanmış yıllarda tekrar sorulmalı. Elbette tazminat ve ayrılma sonrası yükümlülükler de karara bağlandıktan sonra...

Şu anda söyleyebileğimiz şey sadece; İnsanların sadece evleneceği insanı değil, boşanacağı insanı da iyi seçmesi gerekiyor.

Sevgiyle kalın

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...