İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ne kadar değerlisin?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Neden mutlu ve huzurlu bir yaşantıyı talep edemiyor? 
Konunun uzmanları değersiz hissetme konusunda birçok tanımlama yapıyor. Özetle; “Sizi değerleştirsizleşen insanları seçiyorsanız, bunu siz talep ediyorsunuzdur. Kendinizi değersiz hissediyorsanız, değersiz hissettiren kişileri seçersiniz” diyorlar.
    ***
Belki de yıllardır bizi yönetenlerin ağız dolusu hakaretlerinin sebebini kendimizde aramamız gerekiyor.
Değersizleştirme yönünde bir yol izlemekte, politik bir gerekçeyle yapılıyor olabilir.
Burada bence artık kendimize sormamız gereken soru şu; Ne kadar değerlisin?
Bu ülkede asgari ücretli sayısı net olarak belli değil. Ancak yüzde 67 civarında olduğu iddiası var. Açlık sınırının 9 bin 500 lira, yoksulluk sınırının 30 bin liraya dayandığı bir ülkede, değersizleşen biz değil, yöneticiler olmalı. 
    ***
“Gece yatağa aç girip sabah kılıcını kuşanmayan adama şaşarım” der Ebu Zerr. 
Bizim kılıcımız, kalkanımız yok elbette. Sadece bir oyumuz var.
Yokluktan, pahalılıktan tanzim çadırlarında patates, soğan kuyruğunda beklemek, birkaç lira daha ucuz olacak diye taze ekmek yerine bayat olanı tercih etmek, elektrik, doğalgaz faturası kabarmasın diye karanlıkta ve soğukta oturmayı göze almak gibi bir yaşam tarzını benimsemek kaderimiz olmamalı!
Bu ülkede sağlık çalışanları, eğitimciler, doktorlar, tarihçiler, mühendisler, cambazlıkla, çapulculukla, teröristlikle suçlandı ve hala bu hakaretler ahlaksız, adi, namussuzluk gibi yakıştırmalarla devam ediyor.
“Biz bu millete efendi değil, hizmetkar olmaya geldik” diyerek gelip bizi köleleştirenlere artık ne kadar değerli olduğumuzu anlatma zamanı çoktan geldi.
***
Değersiz hissetmek denilince benim aklıma birkaç acı olay gelir.
17 Mayıs 2014 yılında Manisa Soma’da maden faciası yaşanmıştı. 787 kişi yer altında kalmış, 301 kişi de hayatını kaybetmişti. İşte o acı kaza dan,  Murat isimli bir yurttaş saatler sonra kurtarılmış ve sağlık ekipleri tarafından hastaneye götürülmek üzere sedyeye taşınıyordu.
Sağlık görevlilerine;“Çizmelerimi çıkarayım mı?” diye sorması herkes gibi beni de alt üst etmişti o gün. Sonraki konuşmalarında bunu soranlara da,  “Devletin malına zeval gelsin istemedim” demişti. Onca saat karanlıklar içinde, ölümle burun buruna kalmış bir insan hangi duygularla sedyenin örtüsünü düşünebilir diye hala düşünürüm...
Altı ayda bir, toplam yılda iki defa dağıtılan çizmesi kayboldu diye üzülüyor, sedyeyi kirletmekten korkuyordu.
Halktan topladığı paralarla yardım ve hayır yaptıklarını söyleyen, ancak paraların akıbeti asla belli olmayan hayır ve yardım kurumları; bağış olan çadırları, battanileri, yiyecekleri satmaktan çekinmeyen yöneticiler, “devletin malı deniz, yemeyen domuz” düsturuyla hareket edenler acaba bu olayı hatırlayıp utanır mı?
    ***
Aklımdan silinmeyecek diğer bir olay da,  Pazarcık merkezli, Kahramanmaraş depreminden... 
Ailesi ile enkaz altında kalan Fatma Kurt kurtarılmayı beklerken bir video çekmişti. “Mustafagile 2 bin 500 lira borcum var. Ölürsek borcumuzu ödeyin. Kimsenin hakkını koymayın bende.” diyordu. Ayrıca yetim çocuklara buzdolabı almak için para topladıklarını, bu yardım paralarının da kendisinde olduğundan bahsediyor, ölmesi halinde sahiplerine dağıtılmasını istiyordu. Fatma Kurt kurtulmuştu ancak ne yazık ki, 12 yaşında bir çocuğunu o depremde kaybetmişti.
    ***
Evet, “Evinde yiyecek ekmeği olmadığı halde, isyan etmeyen adama şaşarım” diyordu Ebu Zerr. 
Şimdi karar verme sırası biz de!
Ne kadar değerlisin?
Sevgiyle kalın

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...