İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

RESMİ NİKAHLI EŞ İSTİSMARCI OLUR MU?

YAYINLAMA:

Yasa gereği erken yaşta evlendikleri gerekçesiyle eşleri, cinsel istismar suçuyla cezaevine atılan kadınların isteği gayet insani.

Hepsi eşlerinin bir an önce salıverilmesini ve bu yaşadıkları mağduriyetin son bulmasını istiyorlar.

Binlerce mağdurdan biri de Tıraş ailesi…

Merve Tıraş, eşi ile 2011 yılında kendi isteğiyle ve severek evlenmiş. Evlendikten 9 yıl sonra ise eşine cinsel istismar suçundan 10 sene 10 ay hapis cezası verilmiş.

Haklı olarak Merve Hanım şu soruyu soruyor…

Nasıl olur da resmi nikahlı eşim istismarcım olabiliyor?

Merve Hanım, “Cezaevine görüşe gittiğimde eşim ne istismarcı sıfatında ne de ben istismara uğramış kişi sıfatıyla yan yana gelmiyoruz. ‘Resmi nikahli’ eşi ve eşim olarak görüşüyoruz. Bizleri mağdur eden yasa ailelerimizi yıktı. Kızım Zeynep babasız büyüyor. Maddi ve manevi olarak çaresiz durumdayız. Bizim için düzenlenecek yasaya karşı çıkan çevreleri anlayamıyorum. Bizim hikayelerimizi hiç duymadılar mı? Kadın haklarını savunduklarını söylüyorlar. Ben kadın değil miyim? İstismar suçundan ceza verdikleri adam benim tecavüzcüm değil, resmi nikahlı eşim. Onlara şunu sormak istiyorum: Sizin hiç vicdanınız yok mu?" sözleri ile de yaşadığı sıkıntıyı dile getiriyor.

(Öte yandan İkinci Yargı Paketinde erken yaşta evlilik hapsinde formül bulunduğu haberleri gündeme geldi. Formüle göre yaş farkı 10 yılın altında olan ceza indiriminden yararlanacak. Zorla yaptırılan evlilikler ise kapsam dışı tutulacak.)

Bununla ilgili de konuşan Merve Tıraş, “ devletten beklentim biz mağdur olmuş 8 bin küsur kadına el uzatmaları. Bizler cahillik ettik yasalardan haberimiz yokken yuva kurduk ve o yuvaların üstünden 8 -10 sene geçtikten ve devlet resmi nikah verdikten sonra cezalar geldi. Hepimizin evlatları var; biz tecavüzcülere af istemiyoruz, evlenmiş, evlilikleri devam edenlere geriye dönük bir defalığına mahsus af istiyoruz. Yaş farkı konulmadan, en fazla yaş farkı 14… Mesela benim eşim ile aramda 11 yaş var 10 yaş sınırlanması çıkar ise benim eşim yararlanamayacak.“ dedi.

Hayata yenik başlama duygusu taşıyan bu kadınlar, hem ev geçindiriyor hem cezaevindeki eşlerine bakıyor. Yeri geldiğinde de bir ekmeğe muhtaç oluyorlar.

Talep ettikleri maddi destek değil.

Eşlerini, çocuklarının babasını istiyorlar.

Kendilerine yapılan büyük bir haksızlık!

İkinci Yargı Paketinde sözü edilen formül ise çok da derde deva olacağa benzemiyor.

Şayet bu insanlar nikahsız yaşayıp sevgili olsaydı hiçbir sorun olmayacaktı.

Şimdi söyleyin bu uygulamanın neresinde adalet var?

Biz kadınları bu şekilde mi koruyacağız?

Birbirini severek evlenen insanları ayırıp, hapishanelere koymak hangi vicdana sığar.

Yok, hayır hiç insaflı değil bu durum…

Neticede her şeyin başı adalet!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...