İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İyi ile kötünün mücadelesi

YAYINLAMA:

Artık, sağcı – solcu, milliyetçi- İslamcı ayrımları çağın gerisinde kalmalı. Bunun yerini,
iyi-kötü, faydalı-zararlı, ahlaklı- ahlaksız, çürük-sağlam kelime ve kavramları almalıdır.
Kişiler, fikirler, projeler bu doğrultuda değerlendirilmelidir.
Esasen hayatın gerçekleri bunu bize öğretiyor.
Er geç Türk siyayetçileri de öğrenecek ve anlayacak. Gördüğüm kadarıyla halkın büyük bir kesimi siyasilerden on adım daha ilerde...
İdeolojik etiket ve markalarla hayat düzeni kurmaya çalışmak gerçekten çağ dışı ve insanlık için yüz karası bir durum. İşte Afganistan.. İşte İran.. İşte Kuzey Kore..
Ülke insanını mutsuz ve çaresiz bırakan rejimler bir avuç yönetici takımı mutlu etse neye yarar.
Baskı altına alınmış toplumlar hangi " kutsal ideolojiler", hangi "kutlu davalar" adına olursa olsun boş umutlar, boş vaadler ve hamasi yalanlarla bir yere kadar oyalanabilir. Hele dünyanın her tarafıyla, çeşitli vasıtalarla ve hem de görsel olarak iletişim kurulabilen bu çağda toplumları Kaf dağının arkasında tutmak öyle kolay değildir.
"Ülkemi savaşlara soktum, rezil perişan ettim ama ne gam nasıl olsa ben milliyetçiyim.
ülkemi çürük binalarla donattım ve toplu mezar haline getirdim ama olsun nasıl olsa ben Müslümanım." demenin ölü canlar ve ölü ruhlar arasında kabul görmesi normaldir. Fakat gerçek diri olanlar bu akıl dışı avuntuları asla kabul etmez.
Büyük felaketler göstermiştir ki sadece insan kimliği ve Güneş ışınlarına tutunmuş mavi bir nokta olan Dünyamız bütün kimliklerden ve bütün mekanlardan daha değerlidir. Üç gramlık kovid mikrobu bütün insanlığı yok edecekse din, mezhep. meşreb, parti kavgaları kimi kurtarır?
Evler başımıza yıkılıyor ve onbinlerce ölüyorsak... Şehirlerimiz toplu mezarlara dönüşüyorsa.. Yangınlar ormanlarımızı, seller kasabalarımızı silip süpürüyorsa... Bize ne senin müslüman mı gavur mu, sağcı mı, solcu mu olduğundan. Sağlam mısın çürük müsün, iyi misin kötü müsün, güzel misin çirkin misin, hırlı mısın hırsız mısın ona bakarız iki gözüm.. Artık akılla akıldışılığın, aydınlıkla karanlığın, bilgi ile cehaletin , haklılıkla haksızlığın, kısaca iyi ile kötünün mücadelesine odaklanmalıyız. Aslında bütün dinlerin özünde bu vardır ve gerçek tevhid inancı böyle bütüncül, kapsayıcı bir iyilik/maruf üzere olmaktır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...