İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Koyun kurt ile gezerken

YAYINLAMA:

Bilenler bilir…
Solcular vardı eskiden Amerika’ya ve emperyalist Avrupa’ya karşı mücadele ederlerdi.
Amaçları vardı “Sosyal, laik, ve tam bağımsız özgür bir Türkiye.”
Baskılara, dayatmalara, darbelere, insan hakları ihlallerine, adaletsizliğe karşı ayrıştırıcı değil birleştirici bir söylemleri vardı...
Halk içindi her şey…
Köylünün, işçinin, emekçinin sınıf ayırımı olmaksızın, insanca ve eşit bir yaşam sürdürebilmesi ve kapitalizme karşı ezilmemesi içindi bütün mücadele…
Solcu siyasi partilerin vizyon ve misyonunda “Sosyal demokrasi ve adalet” vardı…
Sağcılar iki guruba ayrılırdı. Dinciler ve milliyetçiler…
Dinci gurupların hedefi belliydi “Şeriatla yönetilen bir Türkiye”…
Milliyetçi gurupların mücadelesi Turan ülküsü ve ülkeyi komünist guruplara kaptırmamak üzerine kuruluydu…
“Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” ilkesi ile hareket ediyordu milliyetçi akımın ülkücüleri…
Komünizmin ve sol akımın en büyük düşmanı olan sömürgeci Amerika’yı ve birlikte hareket ettiği emperyalist Avrupa ülkeleri dost görünüyordu onlara…
“Zaman her şeyi değiştirir” derler eskiler…
Ne kadar doğru söz.
Değiştirdi de her doğru bildiğimiz şeyleri…
Ne dost bildiklerimiz dost kaldı. Ne de düşman bildiklerimiz düşman…
Çok can verdik bunları öğrenene kadar.
Çok şey kaybettik.
Ama öğrenememişiz, ders alsak ta akıllanmamışız.
Solun temsilcileri siyasi partiler, milliyetçi, muhafazakar ve ayrılıkçılarla beraber medeniyet, özgürlük ve insan hakları kisvesi altında Amerika ve Avrupa’yla birlikte hareket ediyor…
Milliyetçi ve İslamcı partilerse Amerika ve Avrupa’ya karşı kendi doğrularıyla ümmet ve millet mücadelesi veriyor…
Anlayacağınız solcular sağa, sağcılar sola meyil vermiş durumda…
Tam bir kavram kargaşası….
Veysel’in dediği gibi “Koyun kurt ile gezerdi fikir başka, başka olmazsa”
Kim neyi, nasıl ve neden savunuyor belli değil...
Hepsinin fikri de, zikri de başka….
Gel de korkma..
Kurtlar sofrayı kurmuş.
Neyi beklediklerini tahmin edin?...
Bütün bu siyasi seviye kaybına uğramış mücadelelerin mevki, makam, rant ve iktidar hırsıyla yapıldığını görmemiz lazım artık…
Yalanla, dolanla, olmadık ve yapılmayacak, yapılamayacak projelerle Türk milletinin oylarını çalanlar cezasız kaldığı müddetçe,…
Ranta, adam kayırmacılığa, adeletsizliğe, eşitsizliğe sessiz kaldığımız her an,…
Tek ve son vatanımızın Türkiye olduğunun bilincinde Cumhuriyetin ve demokrasinin bizim için olmazsa olmaz ve kırmızı çizgimiz olduğunu dosta düşmana kabul ettirmediğimiz sürece…
Türk milletini ve Türkiye halklarını siyasi çıkarları uğruna ayrıştırmaya, ötekileştirmeye veya bölmeye çalışanlara sessiz kaldığımız sürece daha çok başımız ağrır, çok debeleniriz.

UNUTMAYİN Kİ ASLOLAN MİLLETTİR, ASLOLAN VATANDIR….


Ne demişti Cahit Sıtkı Tarancı:

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.


VESSELAM

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...