İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

FELAKET HABERLERİNİN KİME NE FAYDASI VAR?

YAYINLAMA:

Mart ayının ilk haftasında Türkiye’de yaşanmaya başlanan “koronavirüs” süreci artan tedbirlerle devam ediyor. Mart ayı satış sonuçları açıklandı. Rakamsal açıdan bakıldığında iyi denebilir. Çünkü tüm Avrupa’da yüzde 1.6 da olsa pazarı artıda kapatan neredeyse tek ülkeyiz. Bu işin içindeki CEO’lar, Genel Müdürler mart ayı için satışlardan, pazar payından memnun açıklamalar yapıyorlar. Herkes nisan ayındaki olası düşüş beklentisi içinde. Felaket senaryosu yazanlar bu ay için tamamen kabus ayı olacak. Ancak bu işin içine olan yöneticiler gözlerini nisandan hazirana çevirmiş durumdalar. Ford Otosan Genel Müdürü ve OSD Başkanı Haydar Yenigün toparlanma ayı olarak haziranı işaret ediyor. Diğer yöneticiler de aynı çizgide açıklamalar yapıyorlar. Sadece kimseye bir faydası olmayan bu felaket senaryolarından prim yapmaya çalışanlar nedense kötü senaryolarını dile getiriyorlar. Neyse ki bu söylemlere sektör tarafından da, tüketici tarafından da itibar edilmiyor. Evet bu ay için sektörün durma noktasına geleceği bir gerçek ama bence yıllardır her türlü olumsuzluğa direnen ve bağışıklık kazanan otomotiv sektörü bu virüse karşı da direnişini sürdürecek…

Bu süreçte otomotiv medyası…
Otomotiv sektörü medyası da; günlük gazeteleri, aylık dergileri, dijital yayınları, otomotiv siteleri ve sosyal medyası ile bu süreçte bir sınav veriyor. Nasıl bir sınav verdiği tartışılır. Sonuçta herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ben şu ana kadar bu süreçteki haberleri ve haberlerin etkisiyle Dünya Gazetesi otomotiv editörü Aysel Yücel’in hemen hemen herkesten bir adım öne geçtiğini gözlemliyorum. Sosyal medyayı da etkin kullanan Yücel özellikle yaptığı haberleri çalıştığı mecrası adına sosyal medyadan paylaşıyor. Yani “bülten haberini” kendi twiti gibi atmıyor. Örneğin geçen hafta Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un “ALJ olarak bu süreçte kimseyi işten çıkarmayacağımız gibi, kimseyi zorunlu izne göndermeyeceğiz veya ücretsiz izin kullanmaya da zorlamayacağız” açıklaması sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri oldu. Bozkurt bu konuda bir açıklama yaptı. “Beni yanlış anlamazsanız bu konuda çok yorum yapmak istemiyorum. Biz geçtiğimiz günlerde bu açıklamayı bütün çalışanlarımıza da yaptık. Amacımız şuydu; bir yandan başka firmalarda da genel olarak ekonominin aktörleri olan irili ufaklı firmalarda bir farkındalık oluşturmak için bunu o gün paylaştık ama bizimde beklediğimizin üstünde bir geri dönüş oldu. Sosyal medyada en çok konuşulan konulardan oldu. Bence bu, o gün görevini yerine getirdi. Bu konuda bir farkındalık yarattı ondan sonra hiçbir röportajı kabul etmedim ben. Ondan sonrası artık bizim markamızın reklamına gitmeye başlıyordu ki amacımız hiç bu değildi.” Aysel Yücel hafta sonu da “Otomotiv ve taşımacılık sektörüne büyük şok! Ulaştırma Bakanlığı, taşımacılık sektörüne yeni firma girişini ve ticari araç alma işlemlerini geçici olarak durdurdu. Karar, nakliyeciler ve otomotivciler tarafından tepkiyle karşılandı” haberini de ilk yapan gazeteci oldu. Bu haber de büyük yankı getirdi. Bu süreçte “yıkama-yağlama yapmadan” “taraf gözetmeden” objektif habercilik yapan Aysel Yücel’i kutlamak istedim..

Destekler Uzakdoğulu markalardan…

Geçen hafta Toyota Türkiye’nin otomotiv medyasını destekleyeceğini Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un mailinden yaptığım alıntı ile paylaşmıştım. Bozkurt böyle bir maille sektör medyasının yanında olduğunu paylaşmıştı. Bu tarzı eleştirenler de oldu. Doğruluğu, yanlışlığı tartışılır. Ben bu konudaki görüşlerimi geçen hafta dile getirmiştim. Bu arada Honda Türkiye ve Hyundai Türkiye de otomotiv medyasının yanında sessiz sakin, herhangi bir açıklama yapma gereğini görmeden yer aldı. Onların tarzı daha farklıydı. Ben bu yaklaşımlarından dolayı Honda ve Hyundai yetkililerine de teşekkür ediyorum. Ama tabloya bakınca sadece 3 Uzakdoğulu marka bu süreçte hassasiyet gösterdiklerini bir şekilde ifade ettiler. Uzakdoğu’dan kaynaklanan bir sorunlarla cebelleşirken, Uzakdoğulu markaların bu manevi desteğini görmek bence daha çok hayli anlamlı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...