İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BÖYLESİ ÇOK GÜZEL DEĞİL Mİ?

YAYINLAMA:

“Yandık, bittik, mahvolduk. Satışlar durdu, fatura ağır olacak, bayiler kapansın, önümüzdeki yıllar zorlanacağız”, bu ve bunun gibi açıklamaları aylardır otomotiv yöneticilerinden dinliyoruz. İnstagramda yaklaşık 100 kişinin falan izlediği hemen hemen tüm canlı yayınlara katılmak için sırada bekleyen yöneticiler, geçen hafta kredi paketinin açıklamasıyla derin bir oh çektiler. Bunu da paketin açıklanmasıyla birlikte yapılan “devlet güzellemeleri”nden anlıyoruz. Başta ÖTV olmak üzere tüm otomotiv vergileri, matrah vb gibi konularda tek sorumlu olarak devleti hedef gösteren saygı değer otomotiv yöneticileri, en ufak bir devlet desteğinde de “Ankara’ya yakın” olma savaşına giriyorlar. Bu çelişkiyi anlamıyorum ama, bunu benim anlamam da çok önemli değil. Belki de bu işin, o koltuklarda oturmanın “fıtratı”nda bu da var. Bu yüzden de eleştirmiyorum. Sadece ortadaki komik tablonun fotoğrafını yansıtmaya çalışıyorum.

Devlet bankaları kredi verdi ve bu tarihin en düşük faizi ve kapsamlı kredi paketiydi… Yine de yaranılamadı. Bu kez de özel bankaları hedef gösterenler oldu. “Bunu deftere yazdık” gibi talihsiz ve içi boş bir tehdit kokan açıklamalar yapıldı. Tabi bu açıklamaların “Ankara’ya şirin görünme” mesajları olduğunu herkes anlıyor… Neyse her şeyi devletten ve tüketicilerden bekleyen otomotiv sektörü rahatladı ve yine anlamsız yıl sonu tahminleri yapılmaya başlandı. Bugün söylenen şeyin yarın unutulduğu ülkemizde; 7 ay sonrasının tablosunu yarım yamalak çizip, 8 ay sonra da “Daha önce söylediğim gibi” demenin hazzı bir başka herhalde… Şimdi pandemi dönemini atlatıp yeni normale doğru geçiyoruz. Devlet kredi imkanı sundu, tüketiciler ertelenen taleplerle otomobil alma peşine düştü. Birbirinden değerli ve saygın otomotiv yöneticileri de şimdi bu hazırlanan şartlar altında otomobil satmanın haklı gururu ile başarılarıyla övüneceklerdir. Gerçekten bu tablo karşısında ne desem az… Böyle otomobil satmak çok güzel değil mi?

Tabi bu arada kiralama sektörü de bu süreçte çok ağladı. Sonra haberlere bakıyoruz, saatlik kullanımda rekor kırılmış, günlük kiralamada talep çok artış. Sıfır ve 2.El alamayan da kiralamaya yönelmiş. Daha bir ay önce “sektör yüzde 60 daraldı” diyenler şimdi kar açıklıyor. Tamam sektörü ve gazetecisiyle bizler de “balık hafızalıyız” da, neyse ki Google var. Bütün bu söylediklerimi Google yazın da “yaşayan çelişkileri” orada görün. Bu tarz yazdığımda bazen bana yakın arkadaşlarım çok sert yazdığımı ve sektörü destekleyen yazılar olmadığını söylüyorlar. Öncelikle biz otomotiv gazetecilerinin “sektörü desteklemek” gibi bir misyonu olamaz. Gazeteciliğin hiçbir alanında zaten böyle “desteklemek” gibi bir görevi yok. Gazeteci sektöre değil okuyucuya doğruları aktarmakla sorumlu olan kişidir. Örneğin bir ekonomi muhabirinden “bankacılığı destekliyorum”, spor muhabirinden “futbolu destekliyorum” gibi bir açıklama duyamazsınız… Ama nedense otomotiv gazeteciliğinde böyle egosal bir destekleme söylemi geliştirilmiş. Oysa destek derken sektör adına olumsuz haberlerle köstek olmak yerine, “normal habercilik” yapılması en doğrusu olsa gerek… Zaten koskoca otomotiv sektörünün de, o değerli CEO’ların da bizim desteğimize ihtiyaç duymayacakları da başka bir gerçek… Doğru, düzgün, tarafsız ve objektif, sadece tüketicileri bilgilendiren haberler yapmamız yeterli olacaktır.

Aylık dergiler pandemiden çok etkilendiler!

Zaten uzun bir zamandır büyük bir krizin içinde olan aylık otomobil dergileri Mart-Haziran ayları arasında pandemi sürecinden çok olumsuz etkilendiler. Basılı dergi neredeyse kalmazken dijitale dönen tüm dergiler başta Turkcell Dergilik gibi dijital yayın platformlarında bile aylık olarak yer alamadılar. Büyük bir gruba bağlı olarak çıkan Auto Show periyodunu haftalıktan aylığa, aylıktan da şimdi 3 aylığa çevirmiş durumda. Diğer küçük gruplardan çıkan dergilerin de periyodik olarak çıkmadığı gözlendi. Otomotiv sektörü bu süreçte hem kendi içine çekildiği, hem de aylık otomobil dergiciliğini “reklam mecrası” olarak görmediği için ilan vermedi. Ama yine basın bültenlerini gönderdi, yine bu yayınların toplantılarına katılmasını istedi.

Otodergi’den yeni normalin tüm yenilikleri!

Pandemi sürecinde her ay periyodik olarak hiç aksatmadan yayınlanan aylık otomobil dergilerinden biri olan OTODERGİ haziran sayısında önümüzdeki 6 ayda gelecek olan 35 yeni otomobili kapak yaptı. Bu karantina sürecinde farklı kapaklarla Turkcell Dergilik platformundan yayınlanan OTODERGİ rekor indirilme rakamlarına ulaştı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...