İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ülkemiz ve çevre sorunları - 2

YAYINLAMA:

Sevgili okurlarımız, geçen hafta ülkemizin konumu hakkında bilgiler sunmuştuk. Anadolu’muz yeryüzünün en önemli gen merkezlerinden biridir. Badem, armut, kiraz, vişne, incir, nar, arpa, buğday, çavdar, yulaf, bezelye, bakla, soğan, sarımsak, pırasa ve ketenin anavatanı Anadolu’dur. Hayvan türleri bakımından da Türkiye zengin bir yapıya sahiptir. Tüm Avrupa’da 60.000 türe karşılık Türkiye’de 80.000 tür hayvan yaşar. Sulak alanlar bakımından da 1 milyon hektarı aşan alanı kaplayan 250 sulak alanımız vardır. Bu araştırmalar benim söylemim değil. 1996 yılında benim Büyükçekmece Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneğini kurduğumda takip ettiğim 3. Çevre Şurası Sonuç Raporu verilerinde bildirilmiştir. Ama gelen yönetimler maalesef tarla kazanacağız diye, maden arayacağız diye, sivrisinekle mücadele diye, binalar konduracağız diye sulak alanlarımızı, ormanlarımızı, meralarımızı tüm bu zenginliklerimizi yok ediyorlar. Sonra da kıymetini bilemedik, haksızlık ettik, gibi mazeretler öne sürülüyor.

Yıl 2017 oldu. Eti, otu, mercimeği, buğdayı dışarıdan alır olduk. Gelelim ülkemizi tehdit eden çevre sorunlarına.

Türkiye’de 1950’li yıllarda başlayan hızlı sanayileşme, tarımda modernleşme ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan hızlı kentleşme ile birlikte çevre bozulmaları da önemli sorunları getirdi. Özellikle sanayi ve kentleşmenin yoğun olarak yaşandığı Marmara Bölgesinde, hava, su, toprak kirliliği, doğal ve tarihi değerlerin tahribi, plansız s ağlıksız yerleşme, rant saldırıları Marmara’yı ve bütün yurdu sarmıştır.


Yaşamakta olduğumuz çevre sorunlarını şu şekilde özetleyelim;

*Türkiye Avrupa ülkeleri arasında nüfusu en hızlı artan ülkedir. Bu yetmiyormuş gibi sınırlarımızı Suriyelilere açtık. Hızlı nüfus artışı, kırsal alanlardan kentlere göçü hızlandırmış, bu da kalkınma ve gelişmeyi güçleştirmekte, kalkınma hızını düşürmektedir.

*Yaşanan hızlı kentleşme, özellikle de bazı büyük kentlerde (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Adana, Mersin, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır, Kocaeli gibi) yoğunlaşmaktadır. Bu kentlerin nüfusunun tahminlerin üstünde artması, planlı ve sağlıklı bir kent gelişimini ve yönetimini güçleştirmektedir.

*Hızlı sanayileşme, sanayinin yanlış yer seçimi ve belirli bölgelerde, özellikle Marmara Bölgesinde yoğunlaşması sonucu, bazı bölgelerde (İzmit Körfezi, Bandırma Körfezi, Bursa, İstanbul metropoliten alanı) geri dönülmesi zor çevre bozulmalarına ve su kaynaklarının ve denizin kirlenmesine neden olmuştur. Sevgili Okuyucularımız yazılarımı sıkılmadan okumanız için kısa kısa yapıyorum. Konumuza önümüzdeki hafta devam edeceğiz. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...