İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Anlaması zor şeyler

YAYINLAMA:

Geçtiğimiz günlerde birçok şeyi anlamadığımı ve yaşanan olayları idrak edemediğimi fark ettim. Çevremizde olaylar silsilesi yaşanırken bizler yaprak dökümü gibi savruluyoruz. Varoluşsal bir kriz peyderpey geliyor. Ben de oturup anlamadığım bu konuları biraz düşündüm ve listeledim.
Yurtdışı çıkış harcı tam olarak nedir? Neden bir devlet, vatandaşından yurtdışına çıkıyor diye para alır? Pasaport defter harcını anlıyorum. Nüfus müdürlüğünde çalışan memurların maaşları için ve pasaport hazırlanırken oluşan giderler için mantıklı geliyor. Fakat sadece yurtdışına ayak basmak için para ödüyor olmamız saçmalığın dik alâsı.
Hayvan mamalarından KDV alınıyor olmasını anlamıyorum. Hayvan bakmak sadece bir iyilik olmalıydı, lüks değil. Vergisiz mama satılsaydı ve veteriner ücretleri bu kadar yüksek olmasaydı daha fazla hayvanın daha iyi bir yaşama kavuşacağını düşünüyorum. Ceplerinde para olmayan hayvanların mamalarına KDV uygulanmasını mantıksız buluyorum.
Dünyanın birçok yerinde artık ücretsiz satılan hijyen ürünlerinin ülkemizde yüksek vergilerle ateş pahasına satılmasını anlamıyorum. Hijyen ürünlerine ulaşamayan birçok kız çocuğu örgün eğitimden her ay uzak kalabiliyor. Özellikle doğu bölgelerinde genç kızlar hijyen ürünleri üzerine inşaa edilmiş tabular sebebiyle utanarak satın alamıyor. Bir insanın hayatını böylesine kötü etkileyen bu fiyatlandırmaları da ayrıca anlamıyorum ve dahası kabul etmiyorum.
Kızlarını karma eğitim sistemi sebebiyle okula göndermeyen aileleri anlamıyorum ve anlamak da istemiyorum. Bu düşünceler kötü zihinlerin kötü ürünleridir. İnsanlar belli bir vizyonla doğar ve onu belli bir misyon için geliştirir. Bu gelişim için çaba göstermemeyi anlamıyorum ve anlamak istemiyorum. Kanunlarla korunan birçok kurala uyulmamasını hayretle karşılıyorum.
Bazı ürünlerin kendi fiyatından yüksel vergilerinin olmasını anlamıyorum. Bir telefon kendimize iki telefon kime alıyoruz? Her sorumlu vatandaş vergisini ödemeli evet ama bu sayılar mı vergi olmalı? Vatandaşın üstünde ağır bir sorumluluk yok mu sizce de?
Anlamadığım bir diğer şey ise 18 yaşın altındaki 2 milyon kız çocuğunun doğum yaptığı ve hukukun bunu insanlık suçu olarak tanımaması, bu yönde değerlendirip gerekli cezaları vermemesi... Bizim asıl uymamız gereken kurallar bütünü anayasadır. Kanunlarımıza göre 18 yaşın altındaki her birey çocuk kabul edilir ve çocuklar ebeveyn olamaz.
Bu kısacık ömrü karın tokluğuna yaşıyor olmamızı anlamıyorum. Gerçi ara sokaklarda aç yaşayan vatandaşlarımızı da biliyorum. Çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden babayı, çocuklarına yemek bulamadığı için intihar eden anneleri de biliyorum.
Ağ toplumunun rol aldığı, enformasyonun hız kazandığı, tek tıkla dünyanın öteli ucundan haber alabildiğimiz, üretim ve tüketimin en hızlı halde olduğu, insan varlığının en geliştiği zamanı yaşamamıza rağmen hala bu dünyada kol gezen kötülükleri anlamıyorum. Her gün bir sürü üzücü haber görüp bunlara karşı çıkmıyor oluşumuzu anlamıyorum. Bunlar normal değil, normalleştirilmemeli. Bunları hiç kimse yaşamamalı ve anlamamalı. Fakat görüyorum ki “Düzen böyle.” gibi cümlelerle insan bu gidişata çoktan adapte olmuş. Umarım insanoğlu artık sadece teknolojik anlamda değil sosyolojik ve etik değerlen anlamında da kendisini geliştirmeyi başarabilir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...