İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

"SAZ ÇALMAYAN TEL KADRİNİ NE BİLİR…"

YAYINLAMA:

Pandeminin en fazla hasar verdiği alanların başında geliyor müzik piyasası.

Aylardır işler durma noktasında… Konser, stüdyo çalışmaları vs yok denecek kadar az.

Eğlence mekanlarında- piyasa dediğimiz alanlarda ve stüdyolarda… sigortasız - vergisiz çalışan müzisyenler en zor günlerini yaşıyorlar.

En başta da telif meselelerini önemsemeyenler zor günler yaşıyor.

Günü birlik bir sistem kurulmuş, örgütsel yapı ile bir hak takibi yapmamışlar…

Dünyada böylesi örnekler yok mu?

Var elbet.

Lakin özellikle meslek birliklerine üyelik ve örgütlü sigortalı çalışma biçimine kayıtlı müzisyen sayısı çok.

Proje bazlı çalışma sistemleri, yıllık çalışma sistemleri çok yaygın...

Yani özellikle Avrupalı müzikçi, standart haklarını sağlayınca sazına dokunuyor.

Bu da onu pandemi gibi gelişmelere hazırlıklı kılıyor…

Virüs salgınıyla birlikte konser salonlarının, sahnelerin, stüdyoların kapanması,

albüm çalışmalarının durması,

konserlerin iptal edilmesi

en çok kimi etkiledi?

Elbette müzisyenleri… Çok sayıda müzisyen şu anda gelirlerinden yoksun ve korunaksız.

Geçmişteki haklarını bile alamıyor müzisyenler.

Eskiden yapımcıların statükocu bir tavırla çalıştığını biliyoruz. Günümüzde ise müzik insanları, özellikle dijital alanda uygulanan yeni vergilerle çıkmazda…

İşi sadece müzik olan sanat emekçileri, hasbelkader geçinen insanlar.

Konserlerden, kayıt stüdyolarından kazandıkları parayla geçinebiliyorlar.

Sadece kiralarını, faturalarını ödeyerek ayakta kalan pek çok müzisyen arkadaşımız var.

Telifler vs derken zaten mütevazi bir hayat sürüyorlardı.

Pandemi ile birlikte şimdi yokluk sınırındalar.

Koskoca bir sektörün, koskoca çalışanları

Müzisyenler…

Zor durumdalar.

Sosyal güvenliksiz, sosyal güvencesiz çalışan binlerce müzisyen zorda…

Belirlenmiş hakları olmayan, düzenli gelirleri bulunmayan,

Kısıtlı gelirleriyle ev geçindirmeye çalışan sigortasını dışarıdan ödemeye çalışan

Müzisyenler…

Pandemi gösterdi ki;

Müzik sektörünün ayaklarının yere basması için çok zaman var.

Evet, hazırlıksız yakalanıldı doğru. Sadece müzik mi her sektörü vurdu pandemi…

Ancak ortaya çıkan tabloda müzik insanlarının, emekçilerin sosyal haklarının güvence altına alınmayıp, günü birlik sanatkar muamelesi ile yaklaşılması,

Kendilerinin de bunu kabul edip işlerine devam etmesi,

Bu sonucu beraberinde getirdi.

Bundan sonrasında

sektörün ayaklarının yere basması için, her seviyede müzik insanının hak taleplerini uzun vadeli ve sistemli kurması gerekiyor.

Başka da bir yol yok.

Günün sözü

“Biz sanatçılar yıkılmayız ve sanatımızı icra etmek için her şeye gücümüz yeter; bir hapishanede, hatta bir toplama kampında, hücremin tozlu zeminine ıslak dilimle resim yapmak zorunda kalsam bile.”

Pablo Picasso

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...