İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

CHP Genel Merkezi'ne değil, İstanbul’a bir ağabey lazım!..

YAYINLAMA:

Son seçimlerden sonra ne hikmettir bilinmez, birden ortaya değişimciler çıkıp yıllardır yoldaşlık ettikleri ve partinin nimetlerinden yararlananlar, Genel Başkanı suçlayarak değişimci oldular.

Değişim elbette gerekli ama, bu değişimciler değişimden ne anladıklarını bilmediklerinden midir, nedir bu zamana kadar değişimin ne olduğunu anlatamadılar.

CHP’de önemli görevler alın ve çok kere seçilenler ne hikmetse kendi hatalarını unutup seçim yenilgisini Genel başkana yüklediler ve devam ediyorlar.

Partide önemli görevler almış ve söz sahibi olan bu kişiler nedense, Meral Hanım’ın dediklerini unuttular. Kazanacak adam dayatmasıyla İmamoğlu ve Yavaş’ı öne çıkaran Akşener, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olacağının kesinleştiğini anlayınca masayı kumar ve noter masasına dönüştürüp ayrıldı. Sonra kendine göre kazanacak aday olarak lanse ettiği iki belediye başkanını yanına alarak kumar masasına döndü. Bu hareketten sonra kendi oylarını ve Kılıçdarıoğlu’nun oylarının düşmesine neden oldu.

Öte yandan Kemal Bey ne oranda oy alacakları belli olmayan ittifak ortakları ve iktidar partisinden ayrılarak parti kuranlara umduklarından fazla milletvekili vermesi ise ayrı bir durumdu.

İşin garip tarafı AKP’nin kurucuları arasında olan orada önemli görevler üstlenen Davutoğlu ve Babacan’ın taraftarları gerçekte var mıydı, varsa 22 yıldır AKP’ye oy veren bu insanlar CHP logosuna mühür basarlar mıydı?

Basmadılar zaten. Davutoğlu, “Ben halamı bile ikna edemedim” deyip sonrasında Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini açıklamadı mı?

Karamollaoğlu Saadet, Gelecek ve Deva olarak ittifak içinde üçlü ittifakla seçime girelim önerisini neden kabul etmediler acaba!. Çünkü kendilerine ve alacakları oya güvenmiyorlardı. Bu nedenle de CHP’nin oyları ile kendilerinin katkısı olmadan Parlamentoya girdiler. Partililer ve yöneticileri bunları değerlendirdikten sonra değişim istemelidir.

Değişim ve ağabeylik meselesi

CHP kurultay sürecine başladı. Tüm yurtta ilçe delegelerinin seçimi yapıldı. İlçe kongreleri başladı ve bu ayın sonuna kadar ilçe seçimleri bitecek. Sonraki ayda İl Kongreleri yapılacak ve Kasım ayında ise yeni seçilmiş olan Kurultay delegeleri değişim ve gelişim için oy kullanacaklar.

Bu aşamalar sürerken. Genel merkeze abilik meselesi gündeme geldi. Atkatürk’ten miras partide abi ye ihtiyaç yok ama, bu dönemde İstanbul için mutlaka bir ağbi’ye ihtiyaç olduğu gün gibi ortada.

İstanbul için olası adaylar arasında adı geçenlerden Onursal Adıgüzel, Selçuk Sarıyer, M. Ali Yüksel, Arzu Çerkezoğlu ve İstanbul’a abilik yapacak olan Cemal Canpolat ile Gürsel Tekin’in adları geçiyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşmak gerek. Cemal Canpolat ve Gürsel Tekin'in il başkanlıkları yaptığı yıllarda neler yaptığını hatırlayalım. Gürsel Tekin döneminde kurulan Cumhuriyet Halk Evleri nedeniyle büyük gelişme ve üyeye sahip oldu. Onun döneminde yine Tekin’in tabiri ile parti “Ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi” oldu. Partililer ve halk, her an ilçelerde ve ilde dertlerini anlatacak birilerini buldu ve çözüm arandığını gördü.

Cemal Canpolat döneminde Adalet Yürüyüşüne yaptığı katkı hala hafızalarda yerini koruyor. Ayrıca Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı sonrası yapılan refleksin ayrı bir önemi vardır. Taksim ve İstiklal Caddesinin kısa sürede doldurulmasını hatırlamak gerekir. Yine 15 Temmuz sonrasındaki Taksim Mitingi, Maçka parkı’n da başlatılan direniş ayrı bir başarı olarak hafızalardadır. Bu başarıları yapan Canpolat’ın hakkını yememek gerekir.

Bu iki başkan yönetimde oldukları sürede her kesimden insanla halleşip dertleşmiş bir yöneticiydiler. Bu nedenlerle ağbilik bu iki adaya yakışır ve İstanbul’u çoştururlar gibime geliyor.

Bu abi adaylarının yönetime gelmesi sonucunda Ekrem İmamoğlu’nunda Mart ayında İstanbul Başkan adayı olması ile güç birliği olacağı kanaati ile AKP’nin aday olma ihtimali olan Fahrettin Koca, Tevfik Göksu, Murat Kurum, Şadi Yazıcı ve Hilmi Türkmen’e karşı başarı elde edilebilir.

Ayrıca AKP’de de değişim sancısının olduğu ve Ekim Ayında yapılacak Kurultayda şu andaki parti yöneticilerinin büyük çoğunluğunun değişeceği de ayrıca bilinmelidir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...