İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

GAZETECİLER HAPSEDİLSİN Mİ?

YAYINLAMA:

Ermenilerin işgal ettiği Karabağ toprakları birer birer Azerbaycan Ordusu tarafından kurtarılıyor. Dün yeni bir haber geldi. Hankendine olan, Ermenistan dahil yabancı ülkelerden olan 80 gazeteci Azerbaycan Ordusundan çıkış için yardım istiyor. 80 gazeteci "Sınır Tanımayan Gazeteciler" örgütüne müracaat etmiş, onlar da Azerbaycan hükumetine bu talebi yönlendirmişler. Ne ala memleket! Yani Azerbaycan sınırlarını ihlal etmiş, bir ülkenin terör örgütü tarafından 30 yıldır esir tutulan bölgesine girmiş ve bu vasıtayla da Azerbaycan yasalarını saygısızlık etmiş gazeteciler şimdi bu toprakların de-yure, yani hukuken sahibi olan hükumetten yardım istiyor.

Bu durumda birkaç soru sormak isterim.

-Kimdir bu "Sınır Tanımayan Gazeteciler"?

-Fransa, tekrar ediyorum Fransa merkezli basın özgürlüğünü savunan uluslararası sivil toplum kuruluşu.

-Peki bugüne kadar bu kuruluştan Karabağ’da Ermeniler tarafından öldürülen, mesela Çingiz Mustafayev gibi bir tane bile Azerbaycanlı gazeteci ile ilgili bir açıklama duyuldu mu?

-Rastlanmadı.

-Peki, normal bir durumda, hatta herhangi bir savaş halinde olmayan herhangi bir ülkenin sınırlarını ihlal eden şahıslara ne yapılıyor?

-Ben bunu cinayet hesap etmeyen bir ülke bile tanımıyorum.

-Aynı olaylar, şu gazetecileri savunan Fransa veya başka bir Batı ülkesinde olsa ne olurdu?

-Hepimiz biliyoruz ki, gazeteci olmasına bakmazsızın terörist ilan edip, mahkemelerde canına okurdular.

-O zaman ters soru yapalım, bir gazeteciye görevi bir ülkenin sınırlarını ihlal etmek, yasalarını bozmak, milli-manevi tüm değerlerine saygısızlık göstermek hakkı veriyor mu?

-İşte bu sorunun cevabı da herkesin vicdanına kalmış. Benim toprağımda, benim askerimi, sivil vatandaşımı öldüren teröristin yanında yer alıyorsan, sınırlarım içine nasıl girdiğin belli değilse, bir de tüm dünyada beni karalayan, yalan yanlış, hukuki alt yapısı olmayan bilgiler paylaşıyorsan benim sana yardım etmemem, o bölgeden çıkarmamam gayri-etik olur mu? Ya o gazetecileri alıp da hukuki soruşturma başlatmamam kendi ülkeme, bayrağıma, Anayasaya saygısızlık olmaz mı?

Çok zor bir durum. Ama bu durumda etik değil, yasal olan yapılmalı. Azerbacan hükumeti şimdilik o gazetecilere Ermenistan tarafından bölgeden çıkarılmaları gerektiği mesajını vermiş. Devamında ne olur, hep birlikte göreceğiz. Muhtemelen her zamanki gibi Azerbaycan hükumeti büyüklük gösterip bir şekilde yardımcı olucak. Çünki Azerbaycan hep barıştan yana oldu, hep ateşkesten, hep bu sorunun insan kaybı olmadan çözülmesinden yana kararlar aldı. Bu sebepten 30 yıl sürdü.

Ama ben bir gazeteci olarak hep hukuktan yanayım, çünkü 25 yıllık meslek hayatımda hiçbir zaman terörün yanında olmadım, yasal olmayan hiçbir şeyi farklı şekle sokarak propaganda etmedim, hiçbir milletin hasiyeti ile oynamadım, saygısızlık yapmadım. Aynı etik kurallara uymayı da tüm dünyadaki meslektaşlarımdan beklerim...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...