İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KİMİN UMURUNDA

YAYINLAMA:

İşbu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi… İlk maddelerini hatırlatayım yeter…

Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.
Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.

Madde 3
Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.

Madde 4
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.

Madde 5
Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.

Madde 6
Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir.

***

Yeterli bu kadar,

Beyanname “işbu” sadece…

Yani bir karşılığı yok, yeni dünya düzeninde.

Kimin umurundaki Yunanistan sınırında zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalan mülteciler,

Kimin umurundaki kimyasal saldırılarda kolunu bacağını kaybeden İdlib’li bebek Mustafa,

Kimin umurundaki Güney Afrika’nın altın madenlerinde köle olarak çalıştırılan işçiler…

Vs… Vs…

Hani Dünya insan hakları haftasındaymışız ya

Onu diyorum…

İnsan hakları evrensel beyannamesi daha yayımlanırken “İşbu” denmiş…

Kimin umurunda!

***

Geç kalmayalım… Müzisyenler çok çok zorda?

Güzel bir haberle güne başladım.

“Kültür ve Turizm Bakanlığı, yeni tip koronavirüs ile mücadele sürecinde, müzisyenleri teşvik etmek amacıyla proje başlattı.”

En başında yapmamız gereken işlerden biriydi…

Çünkü salgının vurduğu en büyük sektördü belki de müzik sektörü.

Çoğu müzisyen, saz sanatçısı, sahne çalışanı tam anlamıyla bitme noktasına geldi.

Proje ile,

yevmiye ücretiyle çalışan, sosyal güvencesi olmayan diğer sanatçı ve sektör çalışanları da desteklenecek.

Başvurular 16-25 Aralık tarihlerinde…

Projede sunulacak her kayıt için net bin lira

açılması planlanan sonraki çağrı programlarına dahil olunması halinde en fazla 3 bin lira destek verilecek…

Umarız yaraya merhem olur.

***

Tutunamayanlar kuşağı

Oğuz Atay’ı rahmetle ve sevgiyle anıyorum.

Çok değerli bir kalem olduğu her yıl daha fazlasıyla hissediliyor.

Her yıl diyorum,

Çünkü her yıl hayatımıza giren “yeniliklerin” bilim mi yoksa geri dönüşüm kutusuna bekleyen nesneler bütünü mü olduğunu anlayamıyorum.

Belki de bizler artık kayboluyoruz da Z kuşağı kaybettiklerimizi toplayıp yeniliyor ya da yenilediklerini sandığımız şeyleri baştan yaratmış oluyor.

“İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır; yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir.”

Demişti…

Her yıl diyorum çünkü

Her yıl bu sözünü hatırlıyorum Atay’ın…

İnsanların bozuk para gibi olduğu söylemi acaba bizden sonraki kuşaklara da kalır mı?

Acaba Z kuşağı Oğuz Atay’ı hatırlayacak mı?

Eğer hatırlayacaksa nasıl hatırlayacak, bilemedim…

***

Günün Sözü

“İlkokul sıralarından başlayarak ‘kendi bacağından asılan koyun’ felsefesiyle yetiştirilenlere asla itibar etmeyeceksin. Onların arasından ülkeye yararlı birinin çıktığı görülmedi. (…) Ve hiçbir zaman düzen bozukluğunu mazeret göstermeyeceksin. Başarısızlıklarını bozuk düzenin sırtına yüklemen belki seni rahatlatır, fakat kurtarmaz. Elbette dünyayı tanıyacaksın ve kendi ülkenin durumu üzerinde düşüneceksin. Bir aydından zaten başka türlü bir davranış beklenir mi?”

Oğuz Atay

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...