İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SADECE VATANDAŞA MI SU TASARRUFU?

YAYINLAMA:

Haftalardır kuraklığı konuşup duruyoruz da ne yapıyoruz “su tasarrufu” adına? Ya da su politikamız hangi seyirde biliyor muyuz? Uzun vadede su kullanımı ve tasarrufu yönünde bilinci yerleştirebilmek için hangi kademelerde hangi adımları atmayı düşünüyoruz? Bence “su bilinci ve tasarrufu” konusunda pek iyi seviyede değiliz! Su başlığında bir kriz politikamız yok! Suyun bir gün biteceğini aklımıza getirmiyoruz! En basiti bir yıldır pandemi sebebiyle haldır huldur sokakları, parkları, caddeleri tonlarca metreküp su ile yıkayan belediyelere ve kaymakamlıklara neden kimse dur demiyor? Kovid 19 asfalttan mı bulaşacak Allah aşkına!

Daha ilk günlerde astronot kıyafetleriyle ve tonlarca kimyasal madde ile caddeleri suya boğup yıkayan yönetimlere usulünce yanlışlarını göstermeye çalıştım. Konunun uzmanı olmamakla birlikte “ne yapıyorsunuz bu çok saçma” dedim, yazdım, paylaştım fakat tüm idareciler anlattıklarıma kör-sağır-dilsiz olmakla birlikte “doğrusu bu biz biliyoruz” diye tepki gösterdiler!
Benim geçen yıl pandeminin başında gösterdiğim tepkilere aylar sonra konunun uzmanları da katıldı ve “bu yıkamaların bir anlamı yok sadece doğayı kirleterek su israfına yol açıyorsunuz” dediler yine dinlemedi belediyeler ve kaymakamlıklar! Ve inanır mısınız inatla devam ediyor cadde, sokak, kaldırım yıkama işlemleri...
Velhasıl ı kelam dilimizde kuraklık ve tasarruf zikrimizde ise alabildiğine tezat işleyişler devam ediyor... Su tasarrufu konusunda sanki tek günah keçisi evinde oturan sade vatandaş! Tüm tavsiye doneleri vatandaşa yönelik kamuoyuna yansıtılıyor. Çoğu belediye su tasarrufu çalışmalarına su faturalarını ikiye katlayarak başladı! Diş fırçalarken, elinizi yıkarken, banyo yaparken, bulaşık yıkarken tasarruf yapın diyoruz da kurumlara-işletmelere-tarıma yönelik tasarrufu neden ciddi anlamda konuşmuyoruz ve gerekli uygulamaları hayata geçirmiyoruz?
Halbuki evde kullandığımız su, ülke geneli su tüketim tablomuzun sadece yüzde on üçüne denk geliyor biliyor musunuz? Geri kalanı fabrikalarda, tarlada ve kurumlarda kullanılıyor.
Evet kabul etmek gerekiyor doğru ve yerinde bir su politikamız olmamakla birlikte tasarrufa yönelik köklü adımlarımız da yok. Bunlar uzun vadeli çalışmalar elbette fakat “su ve gıda savaşlarının” öne çıkacağı bir yüzyıla girmişken anı yakalamakla birlikte geleceği kurtaracak projelere de derhal başlamalı tarımda, hayvancılıkta ve elbette her ikisinin temel kaynağı su da! Son yıllarda inşa edilen barajlar bu yönde yerinde projeler fakat suyu korumayı ve tutmayı bilmezsek barajlarımız işlevsellikten uzak mimari güzelliğin ötesine geçmez. Hele ki su; hem içte hem de güney komşularımızla olan ilişkilerimizde bu kadar olmazsa olmazımız ise “su politikaları” sağlık gibi, eğitim gibi, içişleri gibi ve daha nice önemli başlık gibi ayrı ve kapsamlı bir başlık altına tek başına alınmalı...
Mevcudu düzeltmek zordur o halde çekirdeğe daha fazla yatırım yapılmalı bu sebepten de kreş, ana sınıfı, ilkokul eğitimlerinde verilmeli su ve israf başlıkları tıpkı “insani değerler ve duyarlı vatandaşlık” gibi...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...